HADİSLERDE DUA ÖRNEKLERİ


Peygamberimiz (s.a.s.), dünyevî ve uhrevî, maddî ve manevî birçok konuda Allah’a dua etmiştir. Sabah, akşam, yatağa yatınca, gece kalkınca, evden çıkınca ve benzeri mutat vakitlerde yaptığı duaların dışında -ki bunlar, ikinci ve üçüncü bölümlerde zikredilmiştir- Peygamberimizin yaptığı ve mü’minlerin yapmasını istediği veya ashabına öğrettiği (bk. Nesâî, İstiaz, 16) dualardan şu örnekleri zikredebiliriz:

Peygamberimiz (s.a.s.) en çok şöyle dua etmiştir:

Ey Allah’ım! Ey Rabbimiz! Bize dünyada iyilik, güzellik ve nimet ver, ahirette de iyilik, güzellik ve nimet ver ve bizi ateş azabından koru.” (Buhârî, De’avât, 55)

Duada “Allah” ve “Rab” isimleri zikredilerek iki şey istenmiştir; biri dünya ve ahirette “ihsân”, ikincisi “ateş azabından korunma.”  “İhsân” kavramı; sağlık, servet, itibar, güven, huzur ve benzeri maddî ve manevî, dünyevî ve uhrevî bütün nimetleri, iyilikleri ve güzellikleri içerir.

“Allah’ım! Senden hidayet, takva, iffet ve gönül zenginliği istiyorum.” (Müslim, Dua, 72; İbn Hıbbân, Ed’ıye, No: 900)

Bu duasında Peygamberimiz yüce Allah’tan;

-Hidayet yani doğru yolda olabilme, iman üzere devam edebilme,

-Takva yani dinî emir ve yasaklara riayet ederek Allah’a karşı gelmekten sakınabilme,

- İffet yani haramlardan uzak durmak, helâl ve güzel olmayan söz ve davranışlardan sakınabilme; bedenî ve maddî hazlara aşırı düşkünlükten korunabilme erdemi,

-Ğına yani gönül zenginliği, kanaatkârlık istemiştir.

Bu dua örneği; özlü ancak anlamı çok kapsamlı bir duadır. Kişinin Allah’a, kendisine ve diğer insanlara karşı görevlerini İslâm’ın istediği şekilde yapabilmeyi ifade etmektedir.

“Allah’ım! Beni bağışla, bana hidayet nasip eyle, bana rızık ver, beni âfiyette daim eyle ve bana merhamet et.” (Müslim, Zikir ve Dua, 35)

Bu duasında Peygamberimiz yüce Allah’tan beş şey istemektedir:

-Mağfiret yani hata, kusur ve günahların bağışlanması,

-Merhamet,

-Âfiyet,

-Hidayet,

-Rızık yani mal, mülk, servet.

Bu dua örneğinde, İslâmî açıdan dünyevî ve uhrevî mutluluğu sağlayacak olan hususların hepsi özet olarak dile getirilmektedir.

“Allah’ım! Bana verdiğin rızık konusunda beni kanaat sahibi yap ve o rızkımı bereketli kıl. Zayi olan her nimetin daha hayırlısını bana ihsan eyle.” (Hâkim, De’avât, No:1878)

Bu duasında da Peygamberimiz, kendisine rızık vermesini, rızkını bereketli yapmasını, tükettiği nimetin yenilerini ve daha iyilerini vermesini ve kendisini kanaatkâr yapmasını Allah’tan istemektedir. Bu dua örneği, aynı zamanda istenilen bu rızkı elde edebilmek için çalışılması gerektiğine de işaret eder.

“Allah’ım! Bana doğru olanı ilham et ve beni nefsimin şerrinden koru.” (Tirmizî, De’avât, 70)

Bu duasında Peygamberimiz (s.a.s.), yüce Allah’tan iki şey istemiştir. Biri her işte doğru olanı yapabilmesi, diğeri nefsin kötü arzularından kendisini koruyabilmesidir.

“Allah’ım! Bizi bağışla, bize merhamet eyle, (ibadetlerimizi, hayır ve hasenatımızı, dualarımızı) kabul eyle, bizi cennete koy, bizi cehennemden azat eyle, bütün işlerimizi ıslah eyle.” (İbn Ebî Şeybe, Dua,  135, No: 29342)

Bu duasında Peygamberimiz (s.a.s.), yüce Allah’tan yedi istekte bulunmuştur:

-Mağfiret, merhamet ve Allah’ın rızası,

-İbadetlerinin kabul olması,

-Cennete girebilme ve cehennemden korunma,

-İşlerinin düzgün olması.

Bu duasında Peygamberimiz (s.a.s.), tekil siygası değil çoğul siygası kullanmıştır. İsteklerini hem kendisi hem de diğer mü’minler için istemiştir.

“Allah’ım! Yaratılışımı güzel yaptın, ahlâkımı da güzelleştir.” (İbn Hıbbân, Ed’ıye, No: 959)

Bu dua örneğinde Peygamberimiz (s.a.s.)’in biyolojik varlığının mükemmel oluşunu dile getirerek ahlâkının da aynı şekilde güzel olmasını istemektedir. Peygamberimiz (s.a.s.)’in, ahlâkının güzel ve mükemmel olduğu Kur’ân’da bildirilmiştir. (Kalem, 68/4) Bu duada aynı zamanda ahlâkın değişkenliğine, iyi yönde değişmesi için çaba gösterilmesi ve bu konuda Allah’tan yardım istenilmesi gerektiğine işaret edilmektedir.

“Allah’ım! Kötü ahlâktan, nefsânî arzulardan, kötü işlerden ve ayıp şeylerden beni uzaklaştır.” (İbn Hıbbân, Ed’ıye, No: 960)

Bu duasında Peygamberimiz (s.a.s.); yüce Allah’tan kendisini dört şeyden; ahlâkın ve arzuların kötüsünden, kötü ve ayıplı işlerden uzaklaştırmasını istemiştir. Aslında Peygamberimiz bu isteği ile Müslümanların kötü ahlâk ve arzulardan, kötü ve ayıplı işlerden uzak olmaları ve bu konuda Allah’tan yardım istemeleri hususunda uyarıda bulunmaktadır.

“Allah’ım! Nefsime takvasını ver ve nefsimi (her türlü kötü şeylerden) temizle, Sen temizleyenlerin en hayırlısısın. Sen nefsimin dostu ve mevlasısın.” (Müslim, Dua, 73)

Yukarıdaki dualarda olduğu gibi bu duada da Peygamberimiz manevî temizliği ve arınmayı, ahlâkî erdemliliği istemektedir. Duasının kabulü için yüce Allah’ın “velî” ve “mevlâ” isimlerini zikretmiştir.

“Allah’ım! Bütün işlerimin sonucunu güzel eyle, beni dünyada rezil olmaktan ve ahiret azabından koru.” (İbn Hıbbân, Ed’ıye, No: 949; el-Heysemî, Ed’ıye, 33, No: 17390)

Bu duasında Peygamberimiz (s.a.s.); işlerini en iyi bir şekilde yapabilmeyi ve dünya ve ahirette sonunun hüsran olmamasını yüce Allah’tan istemektedir. Dolayısıyla mü’minlerin de, dünyevî ve uhrevî bütün işlerini ihsan mertebesinde en güzel biçimde yapmaları, başarısızlığa ve hüsrana sebep olabilecek eylem ve davranışlardan uzak olmaları ve bu konuda Allah’tan yardım istemeleri gerektiğine işaret etmektedir.

“Allah’ım! Senden hayırlı olan işleri yapmayı, aklın ve dinin çirkin gördüğü şeyleri terk etmeyi ve fakirlerin sevgisini istiyorum.” (Mâlik, Dua, No:508)

Bu duasında da Peygamberimiz hayırlı işleri yapabilmeyi, kötü, dünya veya ahirette zararı olacak, Allah’ın ve akl-ı selimin razı olmadığı işlerden uzak olmayı ve fakirlere karşı duyarlı olabilmeyi istemektedir. َ

Peygamberimiz (s.a.s.), “Ey insanlar! Dua yapmayı seviyor musunuz? diye ashabına sormuş, onlar da “evet, ey Allah’ın Elçisi!” demeleri üzerine; 

“Allah’ım! Seni zikretmek, nimetlerine şükretmek ve sana en güzel biçimde ibadet etmek konusunda bana yardım eyle.” diye dua etmelerini söylemiştir. (İbn Huzeyme, Dua, No:751; Hâkim, No: 1838, I, 499; İbn Ebî Şeybe, Dua, 42, No: 29391)

Bu dua örneğinde Peygamberimiz (s.a.s.), mü’minlerin yüce Allah’tan üç şeyi talep etmelerini istemektedir: -Allah’ı zikir, nimetlere şükür ve ibadetleri en güzel biçimde yapabilme. Bu üç şeyi yapabilen Müslüman, Allah’a karşı kulluk görevini yapmış olur. İşte Peygamberimiz (s.a.s.), Müslümanlardan bu konuda Allah’tan yardım istenmesini ve bu duanın sürekli yapılmasını tavsiye etmektedir.

“Allah’ım! Bana öğrettiğin şeyleri hakkımda faydalı eyle, bana fayda verecek şeyleri öğret, beni, bana fayda verecek ilim ile nasiplendir.” (Hâkim, De’avât, No: 1879, I, 510)

“Allah’ım! Bana öğrettiğin ilim ile beni faydalandır, bana fayda verecek ilmi bana öğret ve benim ilmimi artır. Her hâl üzere Allah’a hamd olsun. Cehennem ehlinin hâlinden Allah’a sığınırım.” (Tirmizî, De’avât, 130; İbn Ebî Şeybe, Dua, 42, No: 29384)

Bu iki duasında Peygamberimiz, yüce Allah’tan kendisine çok, faydalı ve yararlı ilim vermesini talep etmektedir. Peygamberimiz faydasız ilimden Allah’a sığınmıştır. (Müslim, Dua, 73; Ebû Davud, Salât, 367; Nesâî, İstiâze, 2, 18) İkinci hadisin sonunda Peygamberimiz (s.a.s.),  her durumda Allah’a hamd etmekte ve cehennem halkının durumuna düşmekten Allah’a sığınmaktadır.

“Allah’ım! Rahmetinin gereklerini, mağfiretinin sürekliliğini, her türlü günahtan uzak ve salim olmayı, her türlü iyilik ve nimetleri, cennete girerek felaha ermeyi, yardımınla cehennem ateşinden kurtulmayı istiyorum.” (Hâkim, De’avât, No: 1925)

Bu duasında Peygamberimiz (s.a.s.), yüce Allah’tan; -Allah’ın rahmetini, imanda devam edebilmeyi, güzel ameller yapabilmeyi ve iyi davranışlar sergileyebilmeyi,

-Sürekli olarak af ve mağfiretine mazhar olabilmeyi,

-Bütün günahlardan uzak kalabilmeyi,

-Her türlü iyilik ve güzelliği, maddî ve manevî nimetleri,

-Cennete girebilmeyi ve cehennemden kurtulabilmeyi istemektedir.

Bu dua örneği de dünyevî ve uhrevî bütün güzellikleri içermektedir. Peygamberimizin dile getirdiği bu duadaki isteklerin yerine gelmesi için insanın fiilî olarak çaba göstermesi ve Allah’ın yardımını talep etmesi gerekir. Allah’ın rahmetini, mağfiretini, nimetlerini ve cennetini elde edebilmek ve cehennemden uzak kalabilmek için mutlaka dinin gerektirdiği görevlerin yapılması gerekir.

“Allah’ım! Helâl olan nimetlerinle yetinmemi, haramlardan müstağni olmamı ihsan eyle, fazlı kereminle beni Senden başkasına muhtaç eyleme.” (Hâkim, De’avât, No: 1973)

“Sabahın aydınlığını var eden, geceyi dinlenme vakti yapan, güneşi ve ayı hesap vasıtası yapan Allah’ım! Bana borçlarımı ödemeyi ihsan eyle, benden fakirliği gider, kulağımı, gözümü ve kuvvetimi Senin yolunda kullanmayı nasip eyle.” (Malik, Dua, No: 495)

Bu dualarında Peygamberimiz (s.a.s.), yüce Allah’tan helâlinden rızık elde edebilmeyi, haram rızıktan uzak kalabilmeyi, bu konuda hiç kimseye muhtaç etmemesini, fakirlikten korumasını, borçlarını ödemede kolaylık vermesini istemektedir. Dünyada güven ve huzur içinde olabilmek, şuurlu ibadet edebilmek ve Allah’ın rızasına ulaşılabilmek için “helâl rızık” önemli bir istektir. Bu dua ile rızkın helâl yollardan kazanılmasına ve rızkı verenin Allah olduğuna da işaret edilmektedir.

“Allah’ım! Günahlarımızı, yaptığımız haksızlıkları, saçmalıklarımızı, bilerek ve ciddi olarak yaptıklarımızı bağışla, bunların hepsi bizde mevcuttur.” (Hâkim, De’avât, No:1916)

Bu duasında Peygamberimiz (s.a.s.),  yüce Allah’tan beş şeyi; günahları, zulmü, dine uygun olmayan söz, eylem ve davranışları, bilerek yapılan kötü eylemleri bağışlamasını istemektedir. Dikkatimizi çeken husus, duada bu günahların itiraf edilmiş olmasıdır. Aslında Peygamberimiz için bu tür günahlar söz konusu değildir; ancak Peygamberimiz, bizlere örnek olması için, bizim böyle dua etmemiz, günahımızın bağışlanması için önce o günahı Allah’a itiraf edip sonra af dilememiz gerektiğini öğretmektedir.

“Allah’ım! Senden iman içinde sağlık, güzel ahlâk içinde iman, peşinden rahmet, âfiyet, mağfiret ve rıza gelen bir kurtuluş istiyorum.” (Hâkim, De’avât, No: 1919)

Bu duasında Peygamberimiz (s.a.s.), sağlıklı bir iman, imanın gerektirdiği güzel ahlâk, sonra rahmet, âfiyet, mağfiret ve rızasını istemektedir.

Kendisine isabet eden bir musibet sonrasında gelip şikayette bulunması üzerine Peygamberimiz (s.a.s.), Hz. Ömer’e şöyle dua etmesini tavsiye etmiştir: 

“Allah’ım! Ayakta iken beni İslâm ile koru, otururken beni İslâm ile koru, uyurken beni İslâm ile koru, hakkımda hiçbir düşman ve hasetçinin isteğini yerine getirme. Perçeminden tuttuğun şeylerin şerrinden Sana sığınırım. Her türlü hayrı Senden isterim ki bütün hayırlar Senin elindedir.” (İbn Hıbbân, Ed’ıye, No: 934)

Bu dua örneğinde Peygamberimiz (s.a.s.), yüce Allah’tan şu isteklerde bulunulmasını tavsiye etmektedir:

-İman ve İslâm üzere sebat etmede yardımcı olması,

-Düşmanlara ve haset edenlere fırsat vermemesi,

-İyilik, güzellik ve nimet (hayır) ihsan etmesi,

-İnsanların, şeytanların, cinlerin ve bütün varlıkların şerrinden koruması.

“Allah’ım! Hidayet ettiğin kimselerle birlikte bana da hidayet et, âfiyet verdiğin kimselerle birlikte bana da âfiyet ver, yüz çevirdiğin kimselerden benim de yüz çevirmemi nasip et, bana verdiğin nimetleri bereketli kıl, hükmettiğin şeylerin şerrinden beni koru, şüphesiz hükmü Sen veriyorsun, Sana karşı hüküm verilemez. Şüphesiz ki Senin dost edindiğin kimseler rezil olmaz. Sen, eksikliklerden münezzehsin ve şanı yüce olansın.” (İbn Hıbbân, Ed’ıye,  No: 945)

Bu duasında Peygamberimiz (s.a.s.); yüce Allah’tan;

-İman, hidayet ve mü’min kimselerle birlikte olabilmeyi,

- Afiyet, dünya ve ahiret nimetlerini, -Allah’ın razı olmadığı kimselerle birlikte olmamayı,

-Her türlü şerden korunmayı istemektedir.

“Allah’ım! Beni bağışla, bana merhamet et, beni cezalandırmaktan vazgeç ve beni affet, şüphesiz Sen çok bağışlayan, çok merhametli olansın.” (İbn Ebî Şeybe, Dua, 1, No: 29148)

“Allah’ım! Ben gerçekten nefsime çok zulmettim, günahları ancak Sen bağışlarsın, beni katından bir mağfiret ile bağışla, bana merhamet et, şüphesiz Sen çok bağışlayansın, çok merhametli olansın.” (Tirmizî, De’avât, 98; İbn Ebî Şeybe, Dua,  35, No: 29345) 

“Rabbim! Bütün işlerimdeki ölçüsüzlüğümü, cahilliğimi ve hatamı bağışla. Sen bunları benden daha iyi biliyorsun. Allah’ım! Hatalarımı, bilerek, cahillikle ve dalgınlıkla yaptığım kusurlarımı bağışla. Bunların hepsi bende mevcuttur. Allah’ım! Yaparak ve geciktirerek işlediğim, açıktan ve gizli olarak işlediğim kusurlarımı bağışla. Sen, öne alan ve önce olansın. Sen, geriye bırakan ve sonsuz olansın. Senin her şeye gücün yeter.” (Buhârî, De’avât, 60; Müslim, Dua, 70; bk. Hâkim, De’avât, No: 1883, I, 511; İbn Hıbbân, Ed’ıye, No: 954, 957; İbn Ebî Şeybe, Dua, 42, No: 29383)

“Allah’ım! Gizli olarak işlediğim günahlarımı, açıktan işlediğim günahlarımı, hatâen işlediğim ve bilerek yaptığım günahlarımı, bildiğim ve bilmediğim bütün günahlarımı bağışla.” (Hâkim, De’avât, No: 1880, I, 510; bk. İbn Ebî Şeybe, Dua,  15, No: 29228)

“Allah’ım! Hatalarımı kar ve soğuk su ile temizle, kalbimi hatalardan beyaz elbiseleri kirlerden temizlediğin gibi temizle, benimle günahlarımın arasını doğu ile batı arası kadar uzaklaştır.” (Buhârî, De’avât, 38, 43–45; Müslim, Dua, 49;Tirmizî, De’avât, 77; Nesâî, İsti’aze, 17; İbn Hıbbân, Ed’ıye, No: 955–956)

“Allah’ım! Bilerek ve hata ile işlediğim günahlarımı bağışla. Allah’ım! Bana işlerin ve ahlâkın en iyisini nasip et. İşlerin ve ahlâkın en iyisini ancak sen nasip edersin, kötüsünden de ancak sen alıkoyarsın.” (Heysemî, Ed’ıye, 33, No: 17365)

Zikrettiğimiz bu altı duada Peygamberimiz (s.a.s.), yüce Allah’tan; gizli-aşikâr, bilinçli-bilinçsiz, kasıtlıkasıtsız, bildiği-bilmediği, eskiden veya yeni işlediği, nefsine veya başkalarına yönelik, az veya çok bütün günahlarının bağışlanmasını, bütün günahlarından arınmasını; son duada iyi işler ve güzel ahlâk istemektedir. Allah’ın af, mağfiret ve rahmetini elde edebilmek için duada Allah’ın güzel isimlerini; çok merhametli (rahîm), çok bağışlayan (ğafûr) ve her şeye gücü yeten (kadîr) olduğunu zikretmiştir.

“Allah’ım! Her işimin koruyucusu olan dinim ile beni ıslah eyle, kurtuluşa erdir. İçinde yaşadığım, geçimimi sağladığım dünyamı benim için ıslah eyle, hayırlı kıl. Gidip ebedî yaşayacağım ahiret hayatımı benim için hayırlı eyle. Hayatımda her türlü hayrı ziyadesiyle ihsan eyle. Ölümümü de her türlü şerlerden muhafaza eyle.” (Müslim, Dua, 71)

Bu duasında Peygamberimiz (s.a.s.); yüce Allah’tan; -Dinini yaşayabilmesini, dünyasını ma’mur etmesini, -Ahiretini mes’ut etmesini, hayatını bereketli yapmasını, -İmanla ölebilmesini istemektedir. Bu dua örneğinde dünyevî ve uhrevî, maddî ve manevî bütün istekler veciz bir şekilde ifade edilmiş, ayrıca dinin, dünya ve ahiret hayatının birlikte kazanılmasının önemine de vurgu yapılmıştır.

“Allah’ım! Sevgini, Seni seven kimsenin sevgisini ve sevgine ulaştıracak ameli istiyorum. Allah’ım! Sevgini, bana canımdan, ailemden ve soğuk sudan daha sevimli eyle.” (Tirmizî, De’avât, 74)

“Allah’ım! Bana sevgini, Senin katında sevgisi bana fayda verecek kimsenin sevgisini ihsan eyle. Allah’ım! Sevdiklerimden bana verdiğin nimetleri sevdiğin şeyler için bana kuvvet kıl. Allah’ım! Sevdiklerimden geri aldığın şeyleri, sevdiğin şeyleri (yapmam) için bana boş zaman kıl.” (Tirmizî, De’avât, 75)

Bu dualarında Peygamberimiz (s.a.s.) yüce Allah’tan; -Allah sevgisini, Allah’ı her şeyden çok sevebilmeyi, Allah’ı sevenlerin sevgisini, Allah sevgisini kazanmaya sebep olacak amelleri işleyebilmeyi istemektedir. Bu duada Allah sevgisine çok kuvvetli vurgu yapılmaktadır.

“Allah’ım! Bedenime sağlık ver, gözüme sağlık ver, sağlığı benim varisim kıl (son nefesime kadar beni sağlıklı eyle). Halîm ve kerim olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Ulu Arş’ın sahibi Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih ederim. Her türlü övgü âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.” (Tirmizî, De’avât, 67; İbn Ebî Şeybe, Dua, 23, No: 29305)

Peygamberimiz (s.a.s.), bu duasında yüce Allah’tan ömür boyu sağlık istemektedir. Sağlıklı kalabilmek için sağlık ve koruyucu hekimlik kurallarına uyulması gerekir. Bu duasında da Peygamberimiz (s.a.s.), Allah’ın güzel isimlerinden üçünü çok sabırlı, teenni ile hareket eden, aceleci ve fevri olmayan (halîm), çok değerli (kerîm) ve yüce Arş’ın Rabbi oluşunu zikretmiş, ayrıca her türlü övgünün Allah’a ait olduğunu, O’nun her türlü noksanlıklardan münezzeh olduğunu dile getirmiştir.

“Allah’ım! Kalbimde nûr var et, gözümde nûr var et, kulağımda nûr var et, sağ yanımda nûr var et, sol yanımda nûr var et, üst tarafımda nûr var et, alt tarafımda nûr var et, önümde nûr var et, arkamda nûr var et, beni nûrlu yap.” (Buhârî, De’avât, 10)

Bu duasında Peygamberimiz (s.a.s.), Allah’tan manevî ışık (nûr), hidayet ve Kur’ân’ın aydınlığında bir hayat istemektedir.

“Rabbim! Bana yardım et, aleyhime olan şeylere yardım etme. Bana zafer ver, aleyhime zafer verme. Lehime tertip kur, aleyhime tertip kurma. Bana hidayet et ve hidayeti bana kolaylaştır. Bana zulmeden kimseye karşı yardım et. Rabbim! Beni Sana çok şükreden, Seni çok zikreden, Senden çok korkan, Sana itaat eden, Sana saygı gösteren, Sana yönelen ve tövbe eden kimse yap. Rabbim! Tövbemi kabul et,  günahımı temizle, duamı kabul buyur, delilimi sabit kıl, dilimi doğru yap, kalbime hidayet ver, göğsümün kin ve hasedini çıkar.” (Tirmizî, De’avât, 114; İbn Hıbbân, Ed’ıye, No: 947; İbn Ebî Şeybe, Dua, 42, No: 29381)

Bu duasında Peygamberimiz (s.a.s.), yüce Allah’tan şu hususları istemektedir:

-Yardım, başarı, hidayet,

- Nimetlere şükredebilme, Allah’ı çok zikredebilme, Allah’tan korkabilme ve Allah’a itaat edebilme,

-Tövbe edebilme, af, mağfiret ve duasının kabul olması,

-Doğru sözlü olabilme ve kinden uzak kalabilme. Bu istekler, dinî hayat için önemli hususlardır. َ

“Allah’ım! Senden dinde sebat etmemi istiyorum. Senden doğrulukta kararlı olmak istiyorum. Senden nimetlerine şükretmek ve ibadetlerini en güzel biçimde yapmak istiyorum. Senden doğru söyleyen bir dil, sağlıklı ve sana teslim olan bir kalp istiyorum. Bildiğin her zararlı şeyin şerrinden sana sığınıyorum. Bildiğin her hayırlı şeyi istiyorum. Bildiğin her günah için bağışlamanı diliyorum. Sen gizli olan şeyleri çok iyi bilensin.” (Tirmizî, De’avât, 23; İbn Ebî Şeybe, Dua, 35, No: 35, 29349)

“Allah’ım! Senden bütün hayırlı işlerde sebat etmeyi ve doğruda kararlı olmayı istiyorum. Senden nimetlerine şükretmek ve Sana en güzel biçimde ibadet etmek istiyorum. Allah’ım! Sana teslim olan bir kalp, doğru sözlü bir dil ve dosdoğru bir ahlâk istiyorum. Bildiğin günahlarımı bağışlamanı istiyorum. Bildiğin her türlü hayırdan istiyorum. Bildiğin bütün şerlerden sana sığınıyorum. Şüphesiz Sen gaypları en iyi bilensin.” (Hâkim, De’avât, No:1872; bk. İbn Hıbbân, Ed’ıye, No: 935)

Bu dualarında Peygamberimiz (s.a.s.), yüce Allah’tan 8 şey istemektedir: -Dinde / imanda sebat, doğrulukta devamlı olmak, nimetlere şükredebilmek, ibadetleri en güzel biçimde yapabilmek, doğru sözlü olmak, müslüman bir kalp, hayırlı şeyler, af ve mağfiret. Ayrıca her türlü kötü ve şer olan şeylerden de Allah’a sığınmaktadır.

“Allah’ım! Kalplerimizi birleştir, aramızı ıslah et, bize kurtuluş yollarını göster, bizi karanlıklardan aydınlığa çıkar, bizi her türlü çirkinliklerden, açığından ve gizlisinden uzaklaştır. Bize kulaklarımızı, gözlerimizi, kalplerimizi, eşlerimizi ve neslimizi mübarek eyle. Tövbelerimizi kabul eyle, şüphesiz ki Sen tövbeleri çok kabul edensin, çok merhametlisin. Bizi nimetlerine şükredenler, nimetlerinle seni övenler, verdiğin nimetleri kabul edenler eyle ve bize nimetlerin devamını ihsan eyle.” (Hâkim, Te’min, No:977; İbn Hıbbân, Ed’ıye, No: 996)

Peygamberimiz, Uhud Savaşı esnasında Müslümanları saf yapıp önlerine geçmiş ve şöyle dua etmiştir: 

“Allah’ım! Her türlü övgü Sana mahsustur. Allah’ım! Senin bolca verdiğine mani olacak yoktur, kıstığını açacak da yoktur. Dalalette bıraktığına hidayet verebilecek yoktur, hidayet ettiğini de sapıtabilecek kimse yoktur. Men ettiğini verecek kimse yoktur, verdiğine de mani olacak kimse yoktur. Uzaklaştırdığını yakınlaştırabilecek yoktur, yakınlaştırdığını da uzaklaştıracak kimse yoktur.
 Allah’ım! Lütfun, rahmetin ve bereketlerinden ve rızkından bana aç, bolca ihsan eyle. Allah’ım! Kıyamet gününde cennet, korku gününde güven istiyorum. Allah’ım! Verdiğin ve vermediğin şeylerin şerrinden sana sığınıyorum. Allah’ım! Bize imanı sevdir, kalplerimizi imanla süsle. Bize küfrü, itaatsizliği ve isyanı sevdirme, kerih göster, bizi doğru yolu bulanlardan eyle. Allah’ım! Müslümanlar olarak canımızı al, müslümanlar olarak dirilt, rezil olmadan ve fitneye uğramadan sâlih kullarının arasına dâhil eyle. Allah’ım! Peygamberlerini yalanlayan ve insanları Senin yolundan alıkoyan şu kâfirleri helâk et, onlara rezillik ve azap ver. (Sen)  gerçek ilâhsın Allah’ım.” (Hâkim, De’avât, No:1868)

“Kederleri gideren, sıkıntıları kaldıran, zor durumda kalanların dualarını kabul eden, dünya ve ahiretin rahmanı ve rahîmi olan Allah’ım! Bana ancak sen merhamet edersin, bana Senden başka hiç kimsenin merhametine ihtiyaç duymayacak bir merhamet ihsan eyle.” (Hâkim, De’avât, No:1898) 

"Allah’ım! Dinim, dünyam, ailem ve malım hakkında af ve âfiyet istiyorum. Allah’ım! Açıklarımı ört, korkularımı gider ve bana güven ver. Allah’ım! Ayıplarımı ört ve  korkularımı gider. Allah’ım! Beni, önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan ve üstümden (gökten) gelecek tehlikelere karşı koru, altımdan (yerden) tehlikelerden Senin azametinle sığınırım.” (Hâkim, De’avât, No:1902, I, 517; İbn Hıbbân, Ed’ıye, 961; İbn Ebî Şeybe, Dua, 22, No:29269)

“Allah’ım! Senden istenen şeylerin hayırlısını, duanın hayırlısını, kurtuluşun hayırlısını, işlerin hayırlısını, sevabın hayırlısını, hayatın hayırlısını, ölümün hayırlısını istiyorum. Beni dinimde sabit kıl, mizanda sevaplarımın ağır gelmesini nasip eyle, imanımı gerçek eyle, derecelerimi yükselt, namazımı kabul eyle, günahımı bağışla. (Allah’ım!) Senden cennette yüksek dereceler istiyorum. Allah’ım! Senden benim için hayırları açmanı, işlerimin hayırla sonuçlanmasını, önceki, açığı ve gizlisi ile her türlü hayırı, cennette yüksek dereceler istiyorum. (Allah’ım!)  Duamı kabul eyle. Allah’ım! Senden gelecekte olacak şeylerin hayırlı olanlarını, yaptıklarımın hayırlısını, gizli şeylerin hayırlısını, açık olan şeylerin hayırlısını ve cennette yüksek dereceler istiyorum. (Allah’ım!)  Duamı kabul eyle. Allah’ım! Senden şanımı yükseltmeni, günahlarımı silmeni, işlerimi ıslah etmeni, kalbimi temizlemeni, tenasül uzvumu korumanı, kalbimi nurlandırmanı, günahımı bağışlamanı ve cennette yüksek dereceler istiyorum. (Allah’ım!)  Duamı kabul eyle. Allah’ım! Senden nefsim, kulağım, gözüm, ruhum, yaratılışım ve ahlâkım, ailem, hayatım ve ölümüm ve işlerim hakkında benden razı ol, hayır ve hasenatımı kabul eyle ve cennette yüksek dereceler istiyorum. (Allah’ım!) Duamı kabul eyle.” (Hâkim, De’avât, No:1911)

Sahabeden Ebû Ümâme, Peygamberimize, “Ey Allah’ın elçisi! Sen pek çok konuda dua ettin. Biz bu duaların hepsini ezberleyemedik” demiş; bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.s.); “Size benim yaptığım duaların hepsini içeren bir dua öğreteyim” buyurmuş ve şu duayı öretmiştir:

“Allah’ım! Biz Peygamberin Muhammed (s.a.s.)’in Senden istediği hayırlı şeyleri istiyoruz. Yine Peygamberin Muhammed (s.a.s.)’in Sana sığındığı şeylerden biz de Sana sığınıyoruz. Sen yardım istenilensin, dualar ancak sana ulaşır, duaları sen kabul edersin, güç ve kuvvet ancak Allah ile birlikte vardır.” (Tirmizî, De’avât, 94)

Peygamber Efendimiz, eşi Hz. Âişe’ye şöyle dua etmesini tavsiye etmiştir:

“Allah’ım! Bildiğim ve bilmediğim, hemen verdiğin veya daha sonra verdiğin (dünya ve ahiretin) her türlü hayrını Senden istiyorum. Bildiğim ve bilmediğim, hemen verdiğin veya daha sonra verdiğin (dünya ve ahiretin) her türlü şerrinden Sana sığınıyorum. Senden cenneti ve beni cennete yaklaştıracak sözleri ve işleri yapabilmeyi nasip etmeni istiyorum. Cehennemden ve beni cehenneme yaklaştıracak olan sözlerden ve işlerden Sana sığınıyorum. Kulun ve Peygamberin Muhammed (s.a.s)’in istediği şeyleri Senden istiyorum. Kulun ve Peygamberin Muhammed (s.a.s.)’in Sana sığındığı şeylerden ben de Sana sığınıyorum. Hakkımda hükmettiğin işlerin sonucunu hayır yapmanı istiyorum.” (Hâkim, De’avât, No: 1914; bk. İbn Hıbbân, Ed’ıye,  No: 869; İbn Ebî Şeybe, Dua, 32,  No: 29336) 

“Allah’ım! Senden düzgün bir yaşantı, temiz bir ölüm ve rezil rüsva olmadan Sana dönebilmeyi istiyorum.” (İbn Ebî Şeybe, Dua, 1, No: 29134)

“Allah’ım! Lütfundan bize rızık ver, bizi rızkından mahrum etme, bize verdiğin rızıkları bizim için bereketli yap, katında bulunan nimetlere rağbetimizi artır ve bizi gönül zengini eyle.” (İbn Ebî Şeybe, Dua, 42, No: 29388)

“Allah’ım! Sürçmelerimi / hatalarımı azalt, ayıplarımı / kusurlarımı ört, korkumu gider, bana taşkınlık edene karşı beni koru, zulmedene karşı bana yardım et ve bu konuda bana yardımını göster.” (İbn Ebî Şeybe, Dua, 42, No: 29389)

Âdem (a.s.), cennetten yeryüzüne inince yaptığı hatanın affı için Rabb’inden vahiy yolu ile nasıl dua edileceğini öğrenmiş (bk. Bakara, 2/37) ve şöyle dua etmiştir:

“Allah’ım! Senden başka ilâh yoktur, Seni noksan sıfatlardan tenzih ederim, Sana hamd ederim, ben kötü bir fiil işledim ve nefsime zulmettim, bana merhamet et, Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın. Allah’ım! Senden başka ilâh yoktur, Seni noksan sıfatlardan tenzih ederim, Sana hamd ederim,  ben kötü bir fiil işledim ve nefsime zulmettim, bana merhamet et ve tövbemi kabul et, şüphesiz Sen tövbeleri çok kabul edensin, çok merhametli olansın.” (İbn Ebî Şeybe, Dua, 19, No: 29242)

“Allah’ım! İçimi dışımdan daha hayırlı kıl. Ve dışımı yararlı kıl. Allah’ım! Sapmadan ve saptırmadan mal, aile ve çocuk bakımından insanlara verdiklerinin iyisini isterim.” (Tirmizî, De’avât, 126)

Yukarıda zikrettiğimiz dua örnekleri her zaman ve mekânda yapılabilir.

Bu dua örneklerini okuyanlar, Peygamberimizin Allah’tan istediği şeyleri istemiş olur. Allah’tan ne istenileceğini en iyi bilen Peygamberimizdir. Peygamberimizin zikrettiğimiz dua örneklerinde yüce Allah’tan dünyevî ve uhrevî, maddî ve manevî insana yararı olacak şeyleri, iman, güzel amel ve güzel ahlâkta sebat edebilmeyi, her şeyin hayırlısını istediğini öğreniyoruz.

Kaynak: Diy.İşl.Bşk.Lığı



EN ÇOK OKUNAN YAYINLARIMIZ: