Dinde Aşırılık


İnancımıza göre namaz, zekat, oruç ve hac gibi farz olan temel ibadetlerle ilgili nafile ibadet de ibadet hayatının en önemli kısımlarından birini teşkil eder. Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in sünnetine uyabilmek ve O'nun Ahlakını ve yaşam tarzını örnek alabilmek her mümin için büyük bir saadettir. Bizim birazdan bahsedeceğimiz aşırılık, Kur'an ve Sünnet çizgisi dışına çıkan, Kur'an ve Sünnette yeri olmayan yaşam tarzıdır.

RUHBANLIK: Ruhban, insanlardan uzaklaşıp dünya zevklerini terkederek riyâzete  giren kişiler anlamına gelir. Başka bir deyişle ruhbanlık dinin emretmediği şeyleri dinin emriymiş gibi yerine getirmek. ve dinin yasaklamadığı şeyleri kendine yasak etmektir. 


Oysa dinimiz bizlere aşırılıklardan yani her işte ifrat ve tefritten uzak, orta yolda olmayı emretmektedir.

"İşte böyle! Biz sizi, insanlar üstüne tanık olasınız, resul de sizin üstünüze tanık olsun diye, orta yolu izleyen bir ümmet yaptık..."(Bakara-143)

Orta Yol Tutmak İle İlgili Bazı Hadisler:

"İfrat ve tefritten uzak durun." [Buhari]

"Aşırı giden helak olur." [Müslim]

"İşlerin en iyisi vasat olanıdır." [Deylemi, Beyheki]

"Din kolaylıktır. Vasattan ayrılıp aşırı gideni din mağlup eder."[Nesai]

"İfrat ve tefritten uzak dur, vasatı tercih et; çünkü işlerin en hayırlısı orta olanıdır." [Beyheki]

"Zenginlikte, fakirlikte orta yolu güzel tutmayan, kullukta da orta yolu güzel tutamaz." [Bezzar]

"Doğru yolda olun, orta yolu tutun!" [Buharî]

"Her hususta orta yolu tutmak, peygamberliğin yirmi beşte bir parçasıdır." [Tirmizi]

"Orta yolu tutun, istikametten ayrılmayın!" [Müslim]

"İlim amelden efdaldir. Amelin efdali de, orta yolda olmaktır. Allahü teâlânın dini ifrat ve tefrit arasındadır. İkisinin ortası sıratı müstakim, yani doğru yoldur." [Beyhekî]

"Haberiniz olsun Allah'a and olsun ki sizin en çok Allah'tan korkanınız. ve en müttaki olanınızım. Fakat ben ramazan ayı dışında bazen oruç tutuyor bazen tutmuyorum. Gecenin bir kısmında kılarım diğer kısmında uyurum. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir." [Buhari-Müslim-Riyazüssalihin -133]


Her konuda olduğu gibi ibadet yapmakta da ifrat tefrit olur. Az ibadet etmek tefrittir. Gece gündüz hep ibadet etmek de ifrattır. Gücünün yetmediği şekilde ibadet etmeye çalışmak, mesela geceleri hiç uyumadan namaz kılmak, gündüzleri hep oruç tutmak, hanımından uzak kalmak, et, süt, tatlı gibi şeyleri hiç yememek, ifrattır, aşırı gitmektir.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

"Din kolaylıktır. Vasattan ayrılıp aşırı gideni din mağlup eder."[Nesai]

"Din kolaylıktır. Bir kimse, onu ince eleyip sık dokursa, din ona mutlaka gâlip gelir. Öyle ise, ifrat ve tefritten sakının, orta yolu tutun." [Buhari]

"Dinimizde ruhbanlık yoktur. Et yiyin, hanımlarınızla mübaşeret edin! [Nafile] oruç da tutun! Tutmadığınız günler de olsun! [Nafile]namaz da kılın! Uyuyun da. Ben bunlarla emrolundum."[Taberani]

Allah (cc) ve Peygamberimiz (s.a.v) ruhbanlığı kesin olarak yasaklamıştır. Bu konuda daha birçok ayeti kerime ve hadisi şerif mevcuttur. işte ayetlerin biri:

"Biz onlara aşırı sofuluğu farz kılmış değildik. Bunu akılları sıra Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için kendileri uydurdular. Buna rağmen onun gereklerini yerine getirmediler. Biz onların inananlarına ödüllerini verdik, fakat çoğu yoldan çıkmış kimselerdir."(Hadid-27)

Bu ayeti kerimede Allah'ın emretmediğini Allah'ın rızasını kazanmak için kendilerine borç edinip yüklenenler açıkça kınanıyor. Kulların Hangi yükleri kaldırıp hangilerini kaldıramıyacağını en iyi elbette ki onları yaratan Allah (c.c) bilir. Halbuki Allah(c.c) kullarından kendilerine kaldıramayacakları ağır yükleri yüklememesi için dua etmelerini istiyor. işte o ayetin meali.

"...Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği işler de yükleme! Bizi affet! Bizi bağışla! Bize acı! Sen bizim mevlâmızsın..."(Bakara-286)

Allah(cc) kendisinin haram kılmadığı şeyleri kulların kendilerine haram kılmasını kesin bir şekilde yasaklanmıştır. Bakınız Allah(cc) bu hususta Kuran-ı Kerimde ne buyuruyor.

"Ey müminler Allahın size helal kıldığı iyi ve temiz şeyleri haram kılmayın. Aşırı gitmeyin. Allah aşırı gidenleri sevmez."(Maide-87)

” Allah size kolaylık diler, güçlük dilemez."(Bakara-185)


Kolaylıkla İlgili Bazı Hadisler:

"Allahü teâlânın size verdiği kolaylık ve ruhsatlardan istifade edin!" [Buhari]

"Allahü teâlâ, emrettiği şeyler gibi, ruhsat, izin verdiği şeyleri yapmanızı da sever." [Beyheki]

"Ruhsatlardan istifade etmeyen, Arafat dağı kadar günah işlemiş olur." [Taberani]
başka bir ayeti kerimede ise şöyle buyuruyor.

"Allah'a karşı gelmekten gücünüzün yettiği kadar sakının, buyruklarını dinleyin, itaat edin; kendinizin iyiliğine olarak mallarınızdan sarfedin; nefsinin tamahkarlığından korunan kimseler, işte onlar saadete erenlerdir."(Tegabün-16)

TEFSİR:...Said b. Ciibeyr´den rivayet ediliyor ki: "Allah'tan hakkıyla korkun" âyeti nazil olunca müminlere çok ağır geldi. Onlar durmadan namaz kıldılar. Öyle ki topukları şişti, alınları yara oldu. Bunun üzerine Allah teala müslümanların yü­künü hafifletmek için "Gücünüzün yettiği kadar Allah'tan korkun." âyetini indir­di...Taberi AI-i İmran süresindeki âyetin de "Gücünüzün yettiği kadar Allah'tan hakkıyla kor­kun." şeklinde izah edilebileceğini söylemiştir...(Taberi Tefsiri)

yine başka bir ayeti kerimede ise şöyle buyuruyor.

"De ki: Allah'ın kulları için yarattığı süsü ve temiz rızıkları kim haram kıldı? De ki: Onlar, dünya hayatında, özellikle kıyamet gününde müminlerindir. İşte bilen bir topluluk için âyetleri böyle açıklıyoruz."(Araf-32)

TEFSİR:...Hakkında yasaklayıcı hiçbir delil bulunmayan fiiller mübah ve helal kabul edilir. Bir fiilin helal kabul edilmesi için dini kaynaklarda bu yönde bir açıklama bulunması gerekli değildir. Çünkü "eşyada hasıl olan mubah olmasıdır." Buna göre ölçüsüz dindarlık duygusu, şahsi tercihler ortalıkta görülen mücadele arzusu gibi-iyi niyetli de olsa kişisel hassasiyetlerin etkisiyle dinin izin verdiği alan içerisinde kalan tutum ve davranışları, yiyecek, içecek, giyecek gibi nesneleri haram, sakıncalı ve günah olarak nitelendirmek bu ayetin hükmüne aykırı ve yanlıştır. 

Hatta müfessirler ayetin "...De ki: O nimetler dünya hayatında müminlere yaraşır" mealindeki kısmından hareketle, bunların esas itibariyle müminlere lütuf olmak üzere yaratıldığını ve onlar sayesinde bu nimetlerden herkesin yararlanmalarına imkan verildiğini belirtirler. 

Ayetin anlatımına göre manevi kemal ve güzellikler gibi birey ve toplumun refah, sağlık, güvenlik ve esenliğine katkıda bulunacak her türlü maddi imkanlar da öncelikle müminlere yaraşır. Bu imkanlardan geri olan bir toplum, Kur'an bakımından ideal bir toplum değildir. 

Zühde ve kanaate teşvik eden açıklamalarla bu yöndeki uygulamalar ise, dünya nimetlerini araç olarak görmek yerine amaç kılmayı hedefleyen eğilimleri önlemeye yöneliktir.(Diy.İşl.Bşk.lığı Tefsiri)

Ebu Salebe el-Huşenî-Cürsum b. Naşir (r.a) dan, Rasulullah (s.a.v) : 

"Yüce Allah birtakım şeyleri farz kılmıştır, bunları za­yi etmeyiniz. Bir kısım sınırlar çizmiştir, bu sınırları aşmayınız. Birtakım şeyleri de haram kılmıştır ki onlara da yaklaşmayınız. Unut­tuğundan değil de sırf rahmet olsun diye bazı şeyler hususunda susmuştur ki onları da araştırıp durmayınız." buyurmuştur. (Hadis, hasen hadis olup Dârekutni ve diğer hadisçiler rivayet etmiştir.)

başka bir hadiste Rasulullah (s.a.v): 

"Helâl, Allah'ın, Kitâbında helâl kıldıklarıdır. Harâm da O'nun, Kitâbında harâm kıldıklarıdır. Hakkında bir şey söylemeyip sustuğu şeyler de affettiklerindendir (mübâh kıldığı şeylerdir)". buyurmuştur.Tirmizî, At‘ime: 60

Sayın okurlar Allah'ın helal kıldığını haram kılmanın şirk olduğu yani kendini Allah'ın yerine koymak olduğu çok açık bir biçimde şu ayette buyuruluyor. işte ayeti kerime:

”De ki: Allah'ın size gönderdiği, sizin de bazılarını haram, bazılarını da helal kıldığınız rızıklar hakkında ne dersiniz? De ki: Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?" (Yunus-59)

Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in de Allah (c.c)'ın kullarına helal kıldığı dünya nimetlerinden kendisini mahrum etmemesi emredilmiştir. İşte ayeti kerime:

"...Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram kılıyorsun? Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir."(Tahrim-1)

En doğrusunu Allah (c.c) bilir.

OKU

Yararlanılan Kaynaklar: Sosyal Medya, Kur'an ve Hadis mealleri

EN ÇOK OKUNAN YAYINLARIMIZ: