DİNİN KAYNAKLARI

Dinin tek kaynağı İlahi koruma altında olan Kur'an'dır. Hüküm koyma, helal ve haram belirleme yetkisi yalnız Allah(c.c)'a aittir. Bu nedenle Kur'an'dan başka Dine ilave veya Dinden eksiltme yapabilecek otoritelerin olduğunu iddia etmek, Allah(c.c)'ın Dini'ne ortak koşmaktır. "Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır" diyenlerin aksine; Zuhruf Suresi'nin 36 ncı ve 37 nci ayetlerinde mealen; "Allah'ın zikrini/Kur'an'ı umursamayan kimseye bir şeytanı musallat ederiz de, onun yakın bir dostu olur. O şeytanlar bunları yoldan çıkardıkları halde, bunlar doğru yolda olduklarını sanırlar." buyrularak, asıl Kur'an'dan uzak duranların rehberinin şeytan olduğu haber verilmiştir. Bazılarının sandığı gibi Sünnet, Dinin ayrı bir kaynağı değildir; Sünnet, Kur'an'ın Peygamber Efendimiz(s.a.v) tarafından pratize edilmiş halidir. Peygamber Efendimiz(s.a.v) ayetleri, elbette ki sadece söz ile iletmiş değildir; O'nun tebliğ görevinin içerisinde, Kur’an’ın fiilen tatbikatı da vardır. Nitekim Müslümanların ilki olarak, Kur'an'ı kendi hayatına tatbik etmiş; İslam'ın layıkıyla nasıl yaşanabileceğini göstererek, tüm insanlığa örnek olmuştur.

Peygamber Efendimiz(s.a.v)’den yaklaşık 200 sene sonra yazıldığı söylenen Hadisler ise, Sünnet gibi mütevatir (aklın, yalan üzerinde birleşmelerini mümkün göremeyeceği kadar çok sayıda insan tarafından yapılan fiil) olmadığı için hem zanni ve hem de doğru aktarılıp aktarılmadığı konusunda şüphelidir. Ayrıca tarihi kaynaklardan; Kur'an dışında başka bir dini kaynakmış gibi algılanabileceği endişesiyle, Peygamber Efendimiz(s.a.v) ve Sahabe döneminde hadis yazılmasının engellendiğini öğrenmekteyiz. Ancak bununla birlikte; Peygamber Efendimiz(s.a.v)’in en sahih hadislerinden biri olarak kabul edilen meşhur Veda Hutbesinde; "vasiyetimi, burada bulunanlar, bulunmayanlara ulaştırsın. Olabilir ki, burada bulunan kimse bunları daha iyi anlayan birisine ulaştırmış olur." demiştir. Bunu bilen biz Müslümanlar, Peygamber Efendimiz(s.a.v)’e isnad edilen rivayetlere kayıtsız kalıp; onların Kur’an’a, akla ve Sünnetullaha (bilime) uygunluğunu sorgulamadan yok sayamayız. Bu konuya ışık tutması açısından Peygamber Efendimiz(s.a.v)’e ait olduğu söylenen; "Benden size gelen şeyi Allah’ın Kitabına arz edin. O’na uygunsa ben söylemişimdir. Şayet ona uygun değilse ben söylememişimdir." (Sağani, Ebu’l-Fezail, Mevzuat, Beyrut, 1985, s.76; Acluni, Keşfu’l-Hafa, I, 86; Heysemi, Mecmau’z-Zevaid, I, 170; Suyuti, Miftah, 16.) sözü çok manidardır.

Her Müslümanın Peygamber Efendimiz(s.a.v)’e itaat edip, O’nu kendine rol model edinmesi hem Allah(c.c)’ın emri ve hem de akli bir zorunluluktur. Zira Kıyamete kadar hiç kimse, Peygamber Efendimiz(s.a.v)’in Kur’an’ı anlama ve uygulama kabiliyetine erişemiyecektir. Ali İmran Suresi’nin 68 nci ayetinde mealen, Hz.İbrahim(a.s)’a insanların en yakınının Peygamber Efendimiz(s.a.v) ve Ümmet’i olduğu bildirilmiş; Bakara Suresi'nin 106 ncı ayetinde ise, "Biz yerine daha iyisini veya bir benzerini getirmedikçe bir ayetin hükmünü yürürlükten kaldırmaz veya unutturmayız..." buyrulmuştur.

Bilindiği üzere abdest, namaz, zekat, oruç ve hac gibi temel ibadetler tüm peygamberlerin ortak sünnetidir. Bu ibadetler en son Peygamber Efendimiz(s.a.v)’e, İbrahimi gelenekle birlikte intikal etmiştir. Omurgası Kur’an’da olan bu temel ibadetlerden örneğin abdest ve namazın son şekli, siyer kitaplarındaki mevcut bilgilere göre Cebrail(a.s) tarafından Peygamber Efendimiz(s.a.v)'e uygulamalı olarak öğretilmiştir. (Bkz: Necm/1-10) Ayrıca Peygamber Efendimiz(s.a.v)'in bu şekilde öğrendiklerini hayata geçirmesi suretiyle yaptığı uygulamaların; vahiy sürecinde herhangi bir ikaza maruz kalmamış olması da, İlahi onaydan geçtiğinin başka bir delilidir. Bu uygulamalar, Ümmetin şahitliği ve ittifakıyla kesintisiz olarak tekrarlanarak nesilden nesile aktarılıp, hiç bozulmadan yazısız bir kaynak olarak günümüze kadar gelmiştir.

En Doğrusunu Allah(c.c) Bilir.

Bismillahirrahmanirrahim.

Ali İmran-189 "Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır..."

Maide-3 "...Bugün sizin dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım, sizin için din olarak İslamı seçtim..."

Maide-44 "...Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler kafirlerin ta kendileridir."

Maide-49 " Aralarında, Allah’ın indirdiği ile hükmet..."

Maide-87 "Ey müminler Allahın size helal kıldığı iyi ve temiz şeyleri haram kılmayın. Aşırı gitmeyin. Allah aşırı gidenleri sevmez."

Maide-101 "Ey iman edenler! Açıklanırsa hoşunuza gitmeyecek olan şeyleri sormayın. Eğer Kur'an indirilirken onları sorarsanız size açıklanır. (Açıklanmadığına göre) Allah onları affetmiştir. (Siz sorup da başınıza iş çıkarmayın)..."

Enam-50 "...Ben sadece, bana gönderilen vahye uyuyorum..."

Enam-57 "...Hüküm yalnızca Allah’a aittir..."

Enam-62 "...İyi bilin ki hüküm yalnız O’nundur..."

Enam-114 "Allah size açıklanmış bir şekilde Kitap indirmişken O'ndan başkasının hakemliğini mi isteyeceğim!..."

Enam-115 "Rabbinin sözü hem doğruluk, hem de adalet bakımından tamamlanmıştır..."

Araf-3 "Rabbinizden size indirilene uyun. Onu bırakıp başka dostlara uymayın. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!"

Araf-32 "De ki: Allah'ın kulları için yarattığı süsü ve temiz rızıkları kim haram kıldı? De ki: Onlar, dünya hayatında, özellikle kıyamet gününde müminlerindir..."

Araf-54 "...İyi bilin ki yaratmak da emretmek de O'na mahsustur..."

Tevbe-31 "Onlar, Allah'dan başka bilginlerini ve rahiplerini de kendilerine Rab edindiler..."

Tevbe-116 "Şüphesiz göklerin ve yerin hükümranlığı yalnız Allah’ındır..."

Yunus-59 "De ki: Allah'ın size gönderdiği, sizin de bazılarını haram, bazılarını da helal kıldığınız rızıklar hakkında ne dersiniz? De ki: Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?"

Yunus-109 "(Ey Muhammed!) Sana vahyolunana uy ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır."

Hud (1-2) "Elif Lam Ra. Bu Kur’an; ayetleri, hüküm ve hikmet sahibi (bulunan ve her şeyden) hakkıyla haberdar olan Allah tarafından muhkem (eksiksiz, sağlam ve açık) kılınmış, sonra da Allah’tan başkasına kulluk etmeyesiniz diye ayrı ayrı açıklanmış bir kitaptır..."

Yusuf-40 "...Hüküm ancak Allah’a aittir. O, kendisinden başka hiçbir şeye tapmamanızı emretmiştir..."

Nahl-89 "...Biz Kitabı sana, her şeyin açıklayıcısı, müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik."

Nahl-116 "Dilleriniz yalana alışageldiğinden dolayı, Allah’a karşı yalan uydurmak için, Şu helaldir, Şu haramdır demeyin. Şüphesiz, Allah’a karşı yalan uyduranlar, kurtuluşa eremezler."

Kehf-26 "... O, hükmüne hiçbir kimseyi ortak etmez."


Taha-114 "Gerçek hükümdar olan Allah yücedir..."

Nur-42 "Göklerin ve yerin egemenliği Allah'ındır..."

Ahzap-36 "Allah ve Resulü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mümin erkek ve hiçbir mümin kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne karşı gelirse, şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır."

Şura-21 "Yoksa onların, dinden Allah'ın izin vermediklerini kendilerine meşru kılan ortakları mı var? Eğer ayırım sözü olmasaydı aralarında hüküm verilmiş olurdu. Gerçekten zalimler için acıklı bir azap vardır."

Zuhruf (36-37) "Allah'ın zikrini/Kur'an'ı umursamayan kimseye bir şeytanı musallat ederiz de onun yakın bir dostu olur. O şeytanlar bunları yoldan çıkardıkları halde, bunlar doğru yolda olduklarını sanırlar."

Zuhruf-44 "Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüttür. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız."

Şura-21 "Yoksa onların, dinden Allah'ın izin vermediklerini kendilerine meşru kılan ortakları mı var?..."

Zariyat-56 "Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım."

Tahrim-1 "Ey peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak, Allah’ın sana helal kıldığı şeyi niçin sen kendine haram ediyorsun?..."

Tin-8 "Allah hükmedenlerin en güzel hükmedeni değil midir?"

Şüphesiz Allah (c.c) Doğruyu Söyledi.

Müslüman olmadan önce hıristiyan olan Hatim-i Tai'nin oğlu Adiy Tevbe-31 nci ayetle ilgili olarak "ya Resulallah, onlara ibadet etmezlerdi" dediğinde cevap olarak Resulullah(s.a.v.) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir.

"Allah'ın helal kıldığına haram derler, siz de haram tanımaz mıydınız? Allah'ın haram kıldığına helal derler, sizde helal saymaz mıydınız?" Ben de "evet" dedim. "İşte bu onlara ibadettir." buyurdu.(Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Tefsiri)


Kaynak:
Kur'an-ı Kerim, Sünnet (tevatür yoluyla günümüze kadar taşınmış, Ümmetin malumu olan Peygamberimiz(s.a.v)'in uygulamaları), Sünnet'i teyit eden ve Kur'an'la çelişmeyen mütevatir hadisler ışığında hazırlanmıştır.

EN ÇOK OKUNAN YAYINLARIMIZ: