Allah(c.c)'ı Anmak (Zikir)

Bismillahirrahmanirrahim.

Bakara-152 "Öyleyse siz Beni zikredin ki, Ben de sizi zikredeyim. Bana şükredin, nankörlük etmeyin."

Ali İmran-191 "Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. “Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru” derler."

Nisa-103 "Namazı kıldıktan sonra; ayakta iken, otururken, yanlarınız üstü yatarken de Allah'ı anın. Emniyete kavuştuğunuzda; namazı dosdoğru kılın. Namaz; şüphesiz mü'minler üzerine vakitleri belli bir farz olmuştur."

Rad-28 "...Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur."

Nur-37 “Birtakım insanlar (Allahı tesbih ederler) ki, ne ticaret ne de alış veriş onları Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoymaz. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.”


Kabir Hayatı

Kader, ölüm ve ahiret konuları ile ilgili ayetleri sadece içinde bulunduğumuz zaman boyutu içerisindeki algılarımızla değil, zamansızlık boyutunu da göz önünde bulundurarak anlamaya çalışmalıyız.

Zaman ve mekandan münezzeh olan Allah(c.c) Katında geçmiş, gelecek ve şu an hepsi birdir; Hayatımızı bir film şeridi olarak düşünürsek, tıpkı zaman boyutunda olduğumuz gibi şeridin içindeki film karelerine hapsolmuş oluruz; Bu durumda her kareyi yaşayıp, kaderimize tanık olmadan şeridin ilerisini görme gibi imkanımız hiçbir zaman olmayacaktır. Oysa Allah(c.c), dünya ve ahiret hayatımızın tamamını aynı anda görür ve bilir. Bundan dolayı Kur’an’da gelecek zamanla ilgili bazı olaylar, kıssalar, cennet, cehennemle ilgili bazı ayetler şimdiki bazen de geçmiş zaman kipiyle anlatılır.

Ölüm neticesinde bir ruh zamansızlık boyutuna ne kadar önceden girip beklerse beklesin, kabre girdiği andan itibaren onun için zaman artık durmuş olur; Bu nedenle ne kadar farklı zamanlarda olursa olsun, kabre girecek olan tüm ruhların  bekleme durumları aynı yani eşit olacaktır. 
 
En doğrusunu Allah (c.c) bilir.

Bismillahirrahmanirrahim.

Bakara-154 "Allah yolunda öldürülenlere «ölüler» demeyin. Bilakis onlar diridirler, lâkin siz anlayamazsınız."

En'am-98 "O, sizi bir tek nefisten (Âdem'den) yaratandır. (Sizin için) bir kalma yeri, bir de emanet olarak konulacağınız yer vardır. Anlayan bir toplum için âyetleri ayrıntılı bir şekilde açıkladık."

Tevbe-101 "Çevrenizdeki bedevîlerden birtakım münafıklar vardır. Medine halkından da münafıklıkta direnenler var ki sen onları bilmezsin. Biz onları biliriz. Onlara iki defa azap edeceğiz. Sonra da büyük bir azaba itileceklerdir."

İbrahim-27 "Allah, iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sabit bir sözle sağlamlaştırır, zalimleri ise saptırır. Ve Allah dilediğini yapar."

Ali İmran (169-170) "Allah yolunda öldürülenleri ölü saymayın, bilakis Rableri katında diridirler. Allah'ın bol nimetinden onlara verdiği şeylerle sevinç içinde rızıklanırlar, arkalarından kendilerine ulaşamayan kimselere, kendilerine korku olmadığını ve kendilerinin üzülmeyeceklerini müjde etmek isterler."

Muminun (99-100) Nihayet onlardan birine ölüm gelince, “Rabbim! Beni dünyaya geri gönderiniz ki, terk ettiğim dünyada salih bir amel yapayım” der. Hayır! Bu, sadece onun söylediği (boş) bir sözden ibarettir. Onların arkasında, tekrar dirilecekleri güne kadar (devam edecek, dönmelerine engel) bir perde (berzah) vardır.


Yasin-52 "Eyvah başımıza gelenlere! Bizi uyuduğumuz yerden kim kaldırdı? O Rahman'ın va'd buyurduğu işte buymuş. Gönderilen peygamberler doğru söylemişler derler."

Zumer-42 "Allah, öleceklerin ölümleri anında, ölmeyeceklerin de uykuları esnasında ruhlarını alır. Ölmelerine hükmettiği kimselerinkini tutar, diğerlerini bir süreye kadar salıverir. Doğrusu bunda düşünen kimseler için dersler vardır."

Mümin-46 "(Öyle bir) ateş ki, onlar sabah akşam ona sunulurlar. Kıyametin kopacağı günde de, “Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun” denilecektir."

Tur (45-47) "Artık sen çarpılacakları günlerine kadar onları kendi hâllerine bırak. O gün tuzakları kendilerine hiçbir fayda vermeyecektir ve kendilerine yardım da edilmeyecektir. Şüphesiz zulmedenlere bundan önce de bir azab vardır; ancak onların çoğu bilmiyorlar."

Şüphesiz Allah(c.c) Doğruyu Söyledi.


Cennet ve Cehennem Şu Anda Var mı?

Yaratmakla ilgili ayetlerden Allah(c.c)'ın bir şeyi dilediğinde ona "Ol!" demesiyle o şeyin hemen oluverdiğini anlıyoruz. Bu da demektir ki dünya ve ahiret hayatına ait tüm olaylar da, Allah(c.c)'ın ezelde dilemesiyle idrak edemeyeceğimiz sonsuz küçüklükte "bir an" içinde olmuş ve bitmiştir.

Ebu'l-Abbas Abdullah b. Abbas(ra)'tan şöyle dediği rivayet edilmiştir:

Bir gün Peygamber(sav)'in terkisinde idim. Bana:

"Evlât, sana birkaç kelime öğreteyim: Allah' (ın emir ve yasaklarını) gözet ki, Allahda seni korusun. Allah'ı gözet ki onu karşında bulasın. Bir şey istediğinde Allah'dan iste. Yardım istediğinde Allah'dan yardım dile. Şunu iyi bil ki ümmetin tamamı sana fayda vermek için toplansalar Allah'ın yazdığından başka bir şeyle fayda veremezler. Yine eğer sana zarar vermek için toplansalar, Allah'ın sana yazdığı zarardan başka bir şeyle zarar veremezler. Kalemler kaldırılmış (işleri bitmiş), sahifeler kurumuştur (yazılar tamamlanmıştır.)" dedi. (Tirmizi)

Atmosferin ve Yerin Katmanlarına İşaret eden Ayetler




Nuh Suresinin 15-16 ncı ayetlerinde, göğün birbiriyle uyumlu tabakalar halinde olduğu ay ve güneşin de bunların içinde bulunduğu belirtilerek "görmüyor musunuz?" denmesi; bu katmanların müşahade edilebilir olduğunu göstermektedir. Nitekim günümüz itibariyle bilim, atmosferin ve yerin katmanları olduğunu ortaya koymuştur.

En doğrusunu Allah(c.c) bilir.

Bismillahirrahmanirrahim.

"Allah, yedi göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır. Allah’ın emri bunlar arasından inip durmaktadır ki, Allah’ın her şeye kadir olduğunu ve Allah’ın her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz." (Talak/12)

"Allah’ın yedi kat göğü nasıl birbiriyle uyumlu tabakalar halinde yarattığını görmüyor musunuz? Onların içinde ayı bir nur kılmış, güneşi de bir kandil yapmıştır." (Nuh/15-16)

Şüphesiz Allah(c.c) Doğruyu Söyledi.

OKU

Kıyamet ve Yeniden Dirilme

Bismillahirrahmanirrahim.

İbrahim-48 "O gün yer, başka bir yere, gökler de başka göklere dönüştürülür ve insanlar bir ve kahhar (her şeyin üzerinde yegâne hâkim) olan Allah’ın huzuruna çıkarlar."

Nahl-77 "Göklerin ve yerin gaybı Allah'a aittir. Kıyametin kopması ise, göz açıp kapama gibi veya daha az bir zamandan ibarettir. Şüphesiz Allah, her şeye kadirdir."

Enbiya-104 "Göğü, kitap dürer gibi dürdüğümüz zaman, yaratmaya ilk başladığımız gibi katımızdan verilmiş bir söz olarak onu tekrar var edeceğiz. Doğrusu Biz yaparız."

Taha-55 "Sizi topraktan yarattık, yine ona döndüreceğiz ve yine sizi ondan bir kere daha çıkaracağız."

Hacc-7 "Ve kıyamet anı kesinlikle gelecektir, bunda kuşku yoktur, Allah mezarlardaki ölüleri diriltecektir."


Furkan-25 "O gün gökyüzü beyaz bulutlar halinde yarılacak ve melekler bölük bölük indirileceklerdir."

İsra-98 "Cezaları işte budur! Çünkü onlar, âyetlerimizi inkâr etmişler ve: «Sahi bizler, bir kemik yığını ve kokuşmuş toprak olduktan sonra yeni bir yaratılışla diriltilmiş mi olacağız?» demişlerdir."

EN ÇOK OKUNAN YAYINLARIMIZ: