Müminin Şan ve Şerefi Kur'an'dadır

Bismillahirrahmanirrahim.

Enbiya-10 "Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?"

Müminun (70-71) "Yoksa onda bir delilik olduğunu mu söylüyorlar? Aksine o, kendilerine hakkı getirmiştir. Halbuki onlar haktan hoşlanmamaktadırlar. Eğer hak onların arzularına uysaydı, gökler ile yer ve onlarda bulunanlar elbette bozulur giderdi. Hayır, biz onlara şereflerini (Kur’an’ı) getirdik. Onlar ise bu şereflerinden yüz çeviriyorlar."

Şüphesiz Allah(c.c) Doğruyu Söyledi.

Enbiya-10 Tefsiri: Zikriniz bunda, yani muhtaç olduğunuz öğüt ve dillere destan olacak şan ve şerefiniz bundadır. (Elmalılı Hamdi Yazır)

"Öğüt" diye çevirdiğimiz zikir kelimesi, "şan, şeref, uyarı, vaad ve tehdit, din konusunda gerekli olan şeylerin açıklaması" (Râzî, XXII, 145); “kişinin elde ettiği bilgiyi zihinde koruma kabiliyeti, bir şeyin zihinde tutulması, hatırlatıcı, hatırlama, hâtıra, akılda tutulması gereken her şey” anlamlarına da gelmektedir (bk. Râgıb el-İsfahânî, el-Müfredât, “zkr” md.). İnsanlara indirilen kitaptan maksat da Kur’an’dır. Allah Teâlâ insanların şeref ve şanını koruyup yücelten, onları uyaran, öğüt veren ve dinleri konusunda gerekli açıklamaları yapan bir kitap indirdiğini belirtmiş ve insanların kitabı okuyup akıllarını da kullandıkları takdirde bu nimetlere kavuşacaklarına işaret etmiştir. Âyet aynı zamanda Hz. Peygamber’den mûcize isteyen müşriklere de cevap teşkil etmektedir; yani şöyle denmiş olmaktadır: Peygamber size bu özellikleri taşıyan bir kitap getirmiştir, bu sizin için yeterli değil mi ki başka mûcize istiyorsunuz?(Diy.İşl.Bşk.Lığı Tefsiri)

(Yemin olsun ki) mukaddes zatım hakkı için ki, Ey Kureyş cemaati! (size bir kitap indirdik ki) sizi irşat ve yüceltmek için Kur’an’ı Kerîm gibi yüce bir kitap ihsan eyledik ki, (sizin şeref iniz ondadır) sizin kadrinizi, adınızı yükseltecek hükümler onda yazılıdır, sizin dinî ve dünyevî muhtaç olduğunuz işlere dair malûmat onda anlatılmıştır. Bütün insanlık içinlâzım olan güzel ahlâka ait öğütler o ilâhî kitapta beyan buyurulmuştur. Artık bu kutsî kitabı size tebliğ eden Yüce Peygamber Hz. Muhammed Aleyhisselâm’a tâbi olmayacak mısınız? (Hâlâ) o Peygamberin dînindeki yüceliği (akıllıca düşünmez misiniz?) onun muhterem bir insan olmasının Peygamberliğine mâni olmayacağını güzelce düşünerek onun gösterdiği hidayet yolunu takibedip durmalı değil misiniz? Siz hiç inkârcı olan kavimlerin başlarına gelen felâketlerden haberdar bulunmuyor musunuz? İşte sizlere ihsan buyurulmuş olan o mukaddes kitap, o eski kavimlerin o müthiş tarihî hallerini sizlerin dikkat nazarlarına sunmak lütfunda bulunuyor. Artık uyanınız! (Ömer Nasuhi Bilmen)

En doğrusunu Allah (c.c) bilir.

OKU

Şan ve Şeref Yalnız Allah(c.c)'a Aittir

Bismillahirrahmanirrahim.

Nisa-139 "Onlar, mü’minleri bırakıp kâfirleri dost edinen kimselerdir. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Hâlbuki bütün izzet ve şeref Allah’a aittir."

Fatır-10 "Her kim şan ve şeref istiyorsa bilsin ki, şan ve şeref bütünüyle Allah’a aittir. Güzel sözler ancak O’na yükselir..."

Münafikun-8 Derler ki, "Andolsun, Medine'ye bir dönecek olursak, gücü ve onuru çok olan, düşkün ve zayıf olanı elbette oradan sürüp çıkaracaktır." Oysa izzet (güç, onur ve üstünlük) Allah'ın, O'nun Resûlü'nün ve mü'minlerindir. Ancak münafıklar bilmiyorlar.

Şüphesiz Allah(c.c) Doğruyu Söyledi.

Fatır-10 Tefsiri: İzzet kelimesi “onur, saygınlık ve güçlü olma” anlamlarına gelir. “Kim izzet isterse bilmeli ki izzet tamamıyla Allah’a aittir” şeklinde çevirdiğimiz cümleye, bazı müfessirler, “Kim o sözde tanrılara ve putlara taparak bir izzet elde etmek istiyorsa bilsin ki izzet tümüyle Allah’a aittir”, bazıları “Kim izzet istiyorsa Allah’a itaat etsin, izzet bulsun”, bazıları da “Gerçek anlamda izzetin kime ait olduğunu öğrenmek isteyenler bilsinler ki, her yönden izzet Allah’a mahsustur” mânasını vermişlerdir (Taberî, XXII, 119-120). Şeref, onur, güç, pâye, üstünlük gibi anlamları olan “izzet”in bütünüyle Allah’a ait kılınması, bu kavramın insanlar açısından asla kullanılamayacağını değil, insanların elde edebilecekleri her türlü onur ve pâyenin Allah’tan olduğunu ve ancak O’nun hoşnutluğuna uygun olması halinde değer taşıyacağını ifade etmektedir. Nitekim başka bir âyette bu kavram Allah’a, resûlüne ve müminlere izâfe edilmiştir (bk. Münâfik-63/8). Âyetin devamında yer alan ve “Sinsi sinsi kötülük tasarlayanlar için çetin bir azap vardır ve onların tuzakları altüst olur” şeklinde çevirdiğimiz cümle ile de, izzetin şeytanî düşünceleri geliştirmekle elde edilemeyeceğine bir telmihte bulunulduğu anlaşılmaktadır.

Birçok müfessir “güzel söz”den maksadın, başta kelime-i tevhid olmak üzere Allah’ı anma ve yüceltme mânası içeren her türlü tesbih, tehlil, Kur’an tilâveti, dua, istiğfar vb. sözler olduğunu kaydeder (meselâ Zemahşerî, III, 270). Fakat bunu belirli sözlerle sınırlandırmayıp iyiliği teşvik, kötülüğü engelleme gibi “iyi, temiz, güzel” vasfına uyan başka sözleri de bu kapsamda düşünmek uygun olur (Şevkânî, IV, 390). “O’na yükselir” ifadesinden maksat, Allah’ın bunları kabul etmesi, Allah katında makbul olması veya yazıcı meleklerin yazdıklarıyla yükselmeleridir (Şevkânî, IV, 390)... (Diy.İşl.Bşk.Lığı Tefsiri)

Her kim izzet istiyorsa, zillet ve hakaretten kurtulup şerefli, haysiyetli, kuvvetli olmak arzu ediyorsa bilsin ki, izzet tamamı ile Allah'ındır. Dünyada da Allah'ındır; ahirette de Allah'ındır; dolayısıyla izzet isteyen şuna buna tapmakla kendisini zelil etmemeli, hepsini geçip Allah'a yükselmelidir. Fakat O'na hoş kelimeler yükselir. Onu da salih amel yükseltir... (Elmalılı Hamdi Yazır)

(Her kim izzet) Kuvvet, şeref ve şân (istiyorsa) bilsin ki (bütün izzet) kuvvet ve hâkimiyet (Allah’ındır) öyle mahlûkattan olan putlara, insanlara tapınarak onlardan bir faide bekleyenler, aldanmış bulunmaktadırlar. Öyle müşrikce hareketlerde bulunan her şahıs,bilmelidir ki, bütün izzet,bütün hâkimiyet ve kuvvet, dünyevî ve uhrevî şeref ve yücelik Cenab-ı Hak’ka mahsustur. Artık izzeti, şeref ve lütfu o Yüce Yaratıcı’dan istirham etmelidir. O’na ibadette, dua ve niyâzda bulunmalıdır. (Pâk söz O’na) O Yüce Mabûd’un izzet dergahına (yükselir)... (Ömer Nasuhi Bilmen)

En doğrusunu Allah (c.c) bilir.

OKU

Lehvel Hadis Nedir?

Bismillahirrahmanirrahim.

Müminun-3 "
Onlar ki, faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler."

Lokman-6 "İnsanlardan öylesi vardır ki, bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve o yolu eğlenceye almak için, eğlencelik asılsız ve faydasız sözleri satın alır. İşte onlar için aşağılayıcı bir azap vardır."

Asr (1-3) "Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka." 

Şüphesiz Allah(c.c) Doğruyu Söyledi.

Lokman Suresinin 6 nci ayetindeki "eğlencelik asılsız ve faydasız söz" şeklinde tercüme edilen kısmın metindeki orjinal karşılığı "lehvel hadis" dir.

Elmalılı Hamdi Yazır tefsirinde bunu şöyle açıklamıştır; Laf eğlencesi: Eğlencelik söz; insanı oyalayan, işinden alıkoyan sözler, asılsız hikayeler, masallar, romanlar ve tarih kılıklı efsaneler, güldürücü lakırdılar, gevezelikler, nağmeler gibi eğlendirici sesler.


EN ÇOK OKUNAN YAYINLARIMIZ: