Münafıkların Dış Görünümü İle İgili Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim.

Münafikun-4 “Onları gördüğünde kalıpları kıyafetleri senin hoşuna gider, onları beğenirsin. Konuştuklarında sözlerine kulak verirsin. Gerçekte ise onlar, âdeta duvara dayatılan, ruhsuz kütüklere benzerler. İçleri boş, ödlek olduklarından çıkan her sesten pirelenir, her yeni haberi kendi aleyhlerinde sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın! Allah belalarını versin onların! Nasıl da hakikatten vazgeçiriliyorlar.”

Şüphesiz Allah(c.c) Doğruyu Söyledi.

OKU

Kulun Özgür İradesiyle Kaderini Her An Yeniden Şekillendirdiğine İşaret Eden Bazı Ayetler

Bismillahirrahmanirrahim.

Bakara-186 " Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O hâlde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler."

Ali İmran-145 "...Kim dünya menfaatini isterse, kendisine ondan veririz. Kim de ahiret mükâfatını isterse, ona da ondan veririz. Biz şükredenleri mükâfatlandıracağız."

Ali İmran-162 "Bu (azab), ellerinizin işlediği (günahlar) yüzündendir; yoksa muhakkak ki Allah, kullar(ın)a zulümkâr değildir"

Furkan-77 (Ey Muhammed!) De ki: “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin! Siz yalanladınız. Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak.”

Şura-20 "Kim âhiret kazancını isterse, onun kazancını artırırız. Kim de dünya kazancını isterse, ona da istediğinden veririz, fakat onun ahirette hiçbir payı yoktur."

Şura-30 "Başınıza her ne musibet gelirse, kendi yaptıklarınız yüzündendir. O, yine de çoğunu affeder."

Rahman-29 "Göklerde ve yerde bulunan herkes, O'ndan ister. O, her an yaratma halindedir."

Şüphesiz Allah(c.c) Doğruyu Söyledi.


OKU

Allah(c.c)’ın Bizzat Kendisi İçin Belirlediği ve Uyacağına Söz Verdiği Bazı Sünnetullah Ayetleri-1

Bismillahirrahmanirrahim.

“Biz, her şeyi bir kadere (bir düzene, ölçüye, plana) göre yarattık.” (Kamer, 54/49)


“Hiçbir şey yoktur ki, kaynağı Bizim katımızda olmasın; ve Biz hiçbir şey indirmeyiz ki, kusursuzca belirlenmiş bir ölçüye, bir uyuma dayanmasın.” (Hicr, 15/21)


“Ve O, gökleri yükseltti ve [her şey için] bir ölçü koydu. ki [siz, ey insanlar,] asla [doğruluk ve haklılık] ölçüsünden şaşmayasınız.” (Rahman, 55/7-8)


“Ve yeryüzünü yayıp üzerine yerinden oynatılmaz dağlar yerleştirdik; ve orada [hayatın] her türünün dengeli bir biçimde büyüyüp boyvermesini sağladık” (Hicr, 15/19)


“O ki, göklerin ve yerin egemenliği O'na aittir; soy-sop edinmemiştir; egemenliğinde herhangi bir ortağı yoktur; çünkü her şeyi yaratan ve her şeyi belli bir yasalar örgüsüne göre düzene koyan O'dur.” (Furkan, 25/2)


“Ve onu ummadığı yerden rızıklandırır. Kim Allah'a dayanırsa O, ona yeter. Allah, buyruğunu yerine getirendir. Allah herşey için bir ölçükoymuştur.” (Talak, 65/3)


“Bilin ki, Allah'a göre ayların sayısı, Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı gün koyduğu ölçü uyarınca onikidir; [ve] bunlardan dördü haram aylardır...” (Tevbe, 9/36)


“Allah'ın yöntemi (yol ve yordamı) öteden beri hep böyledir ve siz Allah'ın yönteminde hiçbir değişme bulamazsınız!” (Fetih, 48/23)


“Elçilerimizden senden önce gönderdiklerimiz için de [izlediğimiz] yol buydu; Bizim (çizdiğimiz) yolda bir değişme göremezsin.” (İsra, 17/77)


“Daha önce gelip geçen [bu tür günahkar]lar için Allah'ın tatbik ettiği yol budur; ve sen Allah'ın tatbikatında bir değişiklik göremezsin!” (Ahzab, 33/62)


“...Halbuki, bütün şeytanî tuzaklar [sonunda] sadece sahiplerini yutar; yoksa onlar, önceki [günahkar]ların [sürüklendikleri] yoldan başka bir şey mi bekliyorlar? Sen Allah'ın tuttuğu yol ve yöntemde (nizam ve yasalarında) hiçbir değişiklik göremezsin; evet sen, Allah'ın yolunda ve yönteminde bir sapma göremezsin!” (Fatır, 35/43)


“Fakat cezamızın farkına vardıktan sonra iman etmiş olmaları kendilerine bir fayda sağlamayacaktır. Allah'ın kulları için her zaman uyguladığı yol yöntem budur: İşte, hakikati inkar etmiş olanlar, o zaman ve orada, ziyana uğramış olacaklardır.” (Mümin, 40/85)


“Rabbinin [her günahkara tevbe için tanınan] belirli süre konusunda önceden verilmiş bir kararı olmasaydı, [günah işleyenlerin derhal cezalandırılması] kaçınılmaz olurdu.” (Taha, 20/129)


“Katımızdan bir emir gereği: çünkü biz [doğru yola ileten mesajlarımızı] her zaman göndermekteyiz” (Duhan, 44/5)

“Biz hiç kimseye gücünün üstünde yük yüklemeyiz; ve katımızda[insanların ne yaptığı, ne yapabileceği konusunda] gerçeği söyleyen bir kitap bulunmaktadır; binaenaleyh, kimseye haksızlık yapılmayacaktır.” (Müminun, 23/62)

Allah(c.c)’ın Bizzat Kendisi İçin Belirlediği ve Uyacağına Söz Verdiği Bazı Sünnetullah Ayetleri-2

Bismillahirrahmanirrahim.

“Mesajlarımıza inananlar sana geldiklerinde de ki: “Size selâm olsun! Rabbiniz rahmet ve merhameti kendisine ilke edinmiştir, böylece sizden biri bilgisizlikten dolayı kötü bir fiil işler ve sonra tevbe edip dürüst ve erdemlice bir hayat yaşarsa O[nun] çok affedici ve rahmet kaynağı [olduğunu görecek]tir”. (Enam, 6/54)

“De ki: “Kime aittir göklerde ve yerde olan her şey?” De ki: “Rahmeti ve şefkati kendisine ilke edinen Allah'a”. O, [varlığı] her türlü şüphenin üstünde olan Kıyamet Günü hepinizi bir araya mutlaka toplayacaktır: ama kendilerine yazık edenler (var ya), işte [O'na] inanmayı reddedenler onlardır.” (Enam, 6/12)


“Allah'ın sizin hakkınızda lütuf ve merhameti olmasaydı, eğer O Allah, tövbeleri kabul buyuran, yaptığı her iş, verdiği her hüküm hikmetli olan bir zat olmasaydı, müstahak olduğunuz bütün cezaları hemen verir, sizi perişan ederdi.” (Nur, 24/10)


“Eğer Allah'ın sizin üzerinizdeki lütfu ve inayeti olmasaydı ve eğer Allah pek şefkatli ve merhametli olmasaydı, başınıza müthiş bir azap gelirdi.” (Nur, 24/20)


“…Gerçek şu ki, insanlar kendi iç dünyalarını değiştirmeden Allah onların durumunu değiştirmez ve Allah insanlara [kendi kötülüklerinin bir sonucu olarak] bir felaket tattıracağı zaman hiçbir şey bunun önünde duramaz: çünkü onların, kendilerini O'na karşı koruyabilecek kimseleri yoktur.” (Ra’d, 13/11)


“Bu böyledir, çünkü Allah, bir topluma bahşettiği nimeti ve esenliği, o toplum kendi gidişini değiştirmedikçe asla değiştirmez; ve [bilin ki] Allah her şeyi işiten, her şeyi bilendir.” (Enfal, 8/53)


“Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a yardım ederseniz (emrini tutar, dinini uygularsanız), O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır.” (Muhammed, 47/7)


“Eğer kullarım sana Benim hakkımda sorular sorarlarsa -(bilsinler ki) Ben çok yakınım; dua edenin yakarışına her zaman karşılık veririm: Öyleyse onlar da Bana karşılık versinler ve Bana inansınlar ki doğru yolu bulabilsinler.” (Bakara, 2/186)


“Rab'lerinin çağrısına icabet edenlere en güzel mükâfat, cennet vardır.Fakat O’nun dâvetini kabul etmeyenlere gelince, şayet dünyada olan bütün şeyler ve onların bir misli daha kendilerinin olsaydı, kurtulmaları için fidye olarak hepsini verirlerdi. İşte bunlar çetin bir hesaba mâruz kalacaklardır. Onların kalacakları yer cehennem olacaktır. Orası ne kötü bir yerleşim yeridir!” (Ra’d, 13/18)


“Kim âhiret kazancını isterse, onun kazancını artırırız. Kim de dünya kazancını isterse, ona da istediğinden veririz, fakat onun ahirette hiçbir payı yoktur.” (Şura, 42/20)


“Eğer şükreder ve imana ererseniz neden Allah [geçmiş günahlarınızdan dolayı] sizi azaba uğratsın? Bilirsiniz ki Allah şükredenlere karşılığını her zaman veren ve her şeyi bilendir.” (Nisa, 4/147)

Allah(c.c)’ın Bizzat Kendisi İçin Belirlediği ve Uyacağına Söz Verdiği Bazı Sünnetullah Ayetleri-3

Bismillahirrahmanirrahim.

“İman edip iyi ve yararlı işler yapanların mükâfatlarını Allah, tam tamına ödeyecek, hatta lütfundan onlara hak ettiklerinden daha fazlasını da verecektir. Kulluktan kaçınıp kibirlenenleri ise can yakıcı bir azaba sokacak ve onlar Allah'tan başka ne bir koruyucu, ne de bir yardımcı bulamayacaklardır.” (Nisa, 4/173. Ayrıca bkz. Fatır, 35/30, 34)

“Düşmanlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet hazırlayın.Savaş atları yetiştirin ki bu hazırlıkla Allah'ın düşmanlarını, sizin düşmanlarınızı ve onların ötesinde sizin bilemeyip de, ancak Allah’ın bildiği diğer düşmanları korkutup yıldırasınız.Allah yolunda her ne harcarsanız, onun karşılığı size eksiksiz ödenir, size asla haksızlık yapılmaz.” (Enfal, 8/60)

 “De ki: “Rabbim, kullarından dilediğine bol rızık verir, dilediğine az; ve başkaları için ne harcarsanız yerini [daima] doldurur: çünkü O, rızık verenlerin en hayırlısıdır”. (Sebe, 34/39)

“Hakikati tasdik eden kadınlara ve erkeklere ve [böylece] Allah'a güzel bir borç verenlere gelince, onlara kat kat fazlası geri ödenecek, ve [öteki dünyada] değerli bir mükafat kazanacaklar.” (Hadid, 57/18)


“Eğer Allah'a güzel bir borç verirseniz, O bunu fazlasıyla size geri ödeyecek ve günahlarınızı bağışlayacaktır: çünkü Allah, şükrün karşılığını her zaman verendir, halîmdir.” (Tegabun, 64/17)


“[Ey Peygamber,] İnsanları hidayete erdirmek senin işin değil, zira ancak Allah, dilediğini hidayete erdirir. Ve yalnız Allah'ın rızasını kazanmak için harcamanız şartıyla, başkalarına her ne iyilik yaparsanız bu kendi yararınızadır: Çünkü yapacağınız her iyilik size olduğu gibi geri dönecek ve size haksızlık yapılmayacaktır.” (Bakara, 2/272)


“Ve bir de [ey Muhammed,] (gelecekse gelsin diyerek) onlar azap konusunda sana meydan okuyorlar: fakat (bilmelidirler ki) Allah vaadinden asla cayacak değildir ve bilin ki, Rabbinin ölçüsüyle bir gün, sizin hesap ettiğiniz bin yıl gibidir.” (Hac, 22/47)


“Allah kimi doğru yola ulaştırmak isterse, kalbini [O'na] teslim olma arzusuyla genişletir; kimin de sapmasına izin verirse onun kalbini daraltır ve sıkıştırır, adeta göklere tırmanıyormuş gibi: böylece Allah, inanmayanları dehşete düşürür.” (En’am, 6/125)

“Siz ey imana erişenler! Eğer Allah'a karşı sorumluluk bilinci içinde olursanız O size, hakkı bâtıldan ayırmaya yarayan bir ölçü bahşedecek ve kötü işlerinizi silip örtecek, sizi bağışlayacaktır: Çünkü Allah, bağış ve cömertliğinde sınır olmayandır.” (Enfal, 8/29)

“Siz ey imana ermiş olanlar! Zorluklara sabırla katlanın ve birbirinizle sabırda yarışın, [doğru olanı yapmaya] her zaman hazır olun ve Allah'a karşı sorumluluk bilinci duyun ki mutluluğa erebilesiniz!” (Ali İmran, 3/200)


“Ve O, Allah'a karşı sorumluluğunun bilincinde olan herkesin [bazı] kötü fiillerini örter ve onlara büyük bir ödül bağışlar.” (Talak, 65/5)


“Bu dünya hayatı, bir oyundan ve geçici bir eğlenceden ibarettir: ama eğer [Allah'a] inanır ve O'na karşı sorumluluk bilinci duyarsanız size (hak ettiğiniz) her türlü ödülü bağışlayacaktır. Dikkat edin! O sizden sahip olduğunuz bütün varlıkları [kendi dâvâsı uğrunda feda etmenizi] istemez.” (Muhammed, 47/36)


“Kim haklı bir dâvâ uğrunda üstün çaba gösterirse, onun kazandıracağı nimetlerden bir pay alacaktır ve kim de haksız bir dâvâ için koşturursa, sorumluluğunun hesabını verecektir: Çünkü Allah, her şeyi gözetleyicidir.” (Nisa, 4/85)


“Erkek ya da kadın, inanmış olması yanında bir de dürüst ve erdemli davranan kimseye hiç şüphesiz arı-duru, hoş bir hayat tattıracağız; ve yine şüphesiz böylelerini, yapageldikleri en güzel şey neyse ona göre ödüllendireceğiz.” (Nahl, 16/97)


Şüphesiz Allah (c.c) Doğruyu Söyledi.

OKU

Kur'an Okumanın Fazileti

Bismillahirrahmanirrahim.

Ankebut-45 "(Ey Muhammed!) Kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkor. Allah’ı anmak (olan namaz) elbette en büyük ibadettir. Allah, yaptıklarınızı biliyor."

Fatır-29 "Şüphesiz ki Allah'ın kitabını okuyanlar, namaz kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli, açık infak etmekte bulunanlar; bitmez tükenmez bir ticaret umabilirler."

Şüphesiz Allah (c.c) Doğruyu Söyledi.

Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyuruyorlar ki:

"Ümmetimin en faziletli ibadeti Kur’ân okumaktır." (Münavi, Feyzu'l-Kadir, 2/44)


"Sizin en hayırlınız Kur'ân'ı Kerim'i öğrenen ve öğretendir." (Buhârî, "Fedailu'l-Kur'ân," 21).

Bir adam:

- "Ya Resülallah! Allah'ın en çok sevdiği amel hangisidir?" diye sordu. Hz. Peygamber:
- "Konup göçendir." cevabını verdi. Adam:
- "Konup göçen kimdir?" diye sorunca,
- "Kur’ân'ı başından sonuna kadar okuyan, bitirince de tekrar başlayandır." cevabını aldı. (Tirmizî, "Kur’ân," 11)

OKU

Doğru Yola Yalnız Allah(c.c) İletir

Bismillahirrahmanirrahim.

Araf-30 "Allah insanlardan bir takımını doğru yola eriştirdi, fakat bir takımı da sapıklığı haketti, çünkü bunlar Allah'ı bırakıp şeytanları dost edinmiş ve kendilerini doğru yolda sanmışlardı."

Yunus-35 "De ki: “Allah’a koştuğunuz ortaklarınızdan hakka iletecek olan bir kimse var mı?” De ki: “Hakka Allah iletir.” Öyle ise, hakka ileten mi uyulmaya daha lâyıktır, yoksa iletilmedikçe doğru yolu bulamayan kimse mi? Ne oluyor size? Nasıl hüküm veriyorsunuz?"

Sebe-50 "De ki: Eğer (haktan) saparsam, kendi aleyhime sapmış olurum. Eğer doğru yolu bulursam, bu da Rabbimin bana vahyettiği (Kur'an) sayesindedir. Şüphesiz O, işitendir, yakındır."

Şüphesiz Allah (c.c) Doğruyu Söyledi.

OKU

Sanat Allah(c.c) İçin Olmalıdır

Bismillahirrahmanirrahim.

Şuara (128-129) "Siz her yüksek yere bir alamet bina yapıp boş şeylerle eğleniyor musunuz? Ölümsüz kılınmak umuduyla sanat yapıları mı ediniyorsunuz?"

Şuara (224-227) "Şairler(e gelince), onlara da sapıklar uyar. Onların her vadide şaşkın şaşkın dolaştıklarını ve gerçekte yapmadıkları şeyleri söylediklerini görmedin mi? Ancak iman edip iyi ameller işleyenler, Allah'ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar müstesna; haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir."

Şüphesiz Allah (c.c) Doğruyu Söyledi.

TEFSİRİ:

İnsanları Oyalayan Saptıran Faydasız ve Eğlencelik Kitap Film Tv Programları Şiir Müzik Gibi Şeylere İşaret Eden Bazı Ayetler

Bismillahirrahmanirrahim.

Müminun (1-5) "Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir; Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler; Onlar ki, faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler. Onlar ki, zekâtı verirler; Ve onlar ki, iffetlerini korurlar." 

Şuara (128-129) "Siz her yüksek yere bir alamet bina yapıp boş şeylerle eğleniyor musunuz? Ölümsüz kılınmak umuduyla sanat yapıları mı ediniyorsunuz?"

Lokman(6-7) "İnsanlardan öylesi vardır ki, bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve o yolu eğlenceye almak için, eğlencelik asılsız ve faydasız sözleri satın alır. İşte onlar için aşağılayıcı bir azap vardır. Ona âyetlerimiz okunduğu zaman; onları hiç işitmemiş gibi, kulağında bir ağırlık var da büyüklenerek arkasını döner. Ona, elem dolu bir azabı müjdele."

Müddessir(40-48) "Onlar cennettedirler, sorup dururlar. Suçluların durumunu. Nedir sizi Sekar'a sokan? diye. Suçlular der ki: Biz namaz kılanlardan değildik. Yoksula da yedirmezdik. Boş şeylere dalanlarla dalar giderdik. Ceza gününü yalanlardık. Nihayet bize ölüm gelip çattı. Artık onlara şefaatçilerin şefaatı fayda vermez."

Şüphesiz Allah (c.c) Doğruyu Söyledi.

Şuara (128-129) Tefsiri:

Her yüksek mevki, tepe alâmet. Burada büyük saray ve yüksek köşk gibi aşırı (gösterişli) bina mânâsınadır. Oynuyorsunuz. Abes; hakikî veya hükmî bir faydası olmayan oyun ve eğlence gibi boş şeyler, yani ciddî, uygun bir maksadı olmaksızın yalnız, yapısı ile eğlenmek, öğünmek için yapıyorsunuz veya oyun yerleri yapıyorsunuz.

Mısna'ın çoğulu veya masnu'un çoğulu, yani sanat evleri veya yapılan sanatlar. Bundan anlaşılıyor ki, o zaman sanayinin bir aşırılığı varmış, toplumun gerçek faydasına olan şeyleri, maneviyatı, ahlâkı gözetilmeyerek, maddî yapılar ve gösterilerle zulüm ve baskı yapılıyormuş. (Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Kur'an Tefsiri)

OKU

Çevreyi Kirletmenin Hormonlu ve GDO lu Ürünler Gibi Yaratılışa Müdahalenin Ekonomik ve Sosyal Düzeni Bozmanın Günah Olduğuna İşaret Eden Ayetler

Bismillahirrahmanirrahim.
 
Bakara-205 "O, iş başına geçti mi (ya da sırtını çevirip gitti mi) yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya, ekini ve nesli helak etmeye çaba harcar. Allah ise, bozgunculuğu sevmez."
 
Nisa (118-119) "Allah o şeytana lanet etti. Ve o da: «Elbette senin kullarından belirli bir pay alacağım, onları mutlaka saptıracağım, onları boş kuruntulara sokacağım, ve onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar, onlara emredeceğim de Allah'ın yaratışını değiştirecekler» dedi. Kim Allah'ı bırakıp da şeytanı dost edinirse, şüphesiz o, apaçık bir ziyana uğramış olur."

Rum-41 "(Allah'ın buyruklarını umursamaz hale gelen şu) insanların kendi elleriyle yapıp ettikleri sonucunda karada ve denizlerde çürüme ve bozulma başladı: Bu şekilde (Allah), belki (doğru yola) geri dönerler diye yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını onlara tattıracaktır."

Şüphesiz Allah (c.c) Doğruyu Söyledi.


OKU

Dünyanın Döndüğüne İşaret Eden Bazı Ayetler

Bismillahirrahmanirrahim.

Nur-44 "Allah, geceyi ve gündüzü döndürüp duruyor. Şüphesiz bunda basiret sahibi olanlar için bir ibret vardır."

Neml-88 "Sen dağları görürsün de, yerinde durur sanırsın. Oysa onlar bulutun yürümesi gibi yürümektedirler. Bu, her şeyi sapasağlam yapan Allah'ın sanatıdır. Şüphesiz ki O, yaptıklarınızdan tamamıyla haberdardır."

Şüphesiz Allah(c.c) Doğruyu Söyledi.

Neml suresindeki ayette hem dağların yeryüzüyle birlikte döndüğü ve hem de Dünyanın dönüş yönüne işaret edilmektedir. Bilindiği üzere ana bulut kümelerinin hareket yönü daima batıdan doğuya doğrudur. Bulut kümelerinin batıdan doğuya doğru sürüklenmesinin asıl sebebi Dünya’nın dönüş yönüdür. Günümüzde bilindiği gibi, Dünyamız da batıdan doğuya doğru dönmektedir. Bilimin yakın tarihlerde tespit ettiği bu bilimsel gerçek, Kur'an’da yüzyıllar öncesinden haber verilmiştir.

En Doğrusunu Allah(c.c) Bilir.

OKU



EN ÇOK OKUNAN YAYINLARIMIZ: