Allah(c.c) İçin Sevmek ve Buğzetmek

Bismillahirrahmanirrahim.

Ali İmran-28 "Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesin. Kim bunu yaparsa, artık onun Allah nezdinde hiçbir değeri yoktur. Ancak kâfirlerden gelebilecek bir tehlikeden sakınmanız başkadır. Allah, kendisine karşı (gelmekten) sizi sakındırıyor. Dönüş yalnız Allah'adır."

Nisa-144 "Ey iman edenler! Mü’minleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin. Kendi aleyhinize Allah’a apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?"

Maide-51 "Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar). İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez."

Maide-57 "Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden dininizi alaya alıp oyuncak edinenleri ve öteki kâfirleri dost edinmeyin. Eğer mü’minler iseniz Allah’a karşı gelmekten sakının."

Tevbe-23 "Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ederlerse, babalarınızı ve kardeşlerinizi bile dost edinmeyin. İçinizden kim onları dost edinirse, işte onlar, zalimlerin ta kendileridir."

Lokman-15 "Eğer anne baban seni bir şeyi körü körüne bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme! Onlarla dünyada iyi geçin! Bana yönelenlerin yoluna uy! Sonunda dönüşünüz ancak banadır. O zaman size, yapmış olduklarınızı haber vereceğim."

Mümin-35 "Kendilerine gelmiş hiçbir delil olmadığı halde Allah'ın âyetleri hakkında mücadele edenler gerek Allah yanında, gerekse iman edenler yanında büyük bir nefretle karşılanır. Allah, büyüklük taslayan her zorbanın kalbini işte böyle mühürler."


Mücadele-22 "Allah’a ve ahiret gününe iman eden hiçbir topluluğun, babaları, oğulları, kardeşleri yahut kendi soy sopları olsalar bile, Allah’a ve peygamberine düşman olan kimselere sevgi beslediğini göremezsin. İşte Allah onların kalplerine imanı yazmış ve onları kendi katından bir ruh ile desteklemiştir. Onları, içlerinden ırmaklar akan ve içlerinde ebedî kalacakları cennetlere sokacaktır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte onlar, Allah’ın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, Allah’ın tarafında olanlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir."

Mumtehine-1 "Ey İman edenler! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları dost edinmeyin. Siz onlara sevgi gösteriyorsunuz. Hâlbuki onlar size gelen hakkı inkâr ettiler. Rabbiniz olan Allah’a inandınız diye Resûlü ve sizi yurdunuzdan çıkarıyorlar. Eğer rızamı kazanmak üzere benim yolumda cihad etmek için çıktıysanız (böyle yapmayın). Onlara gizlice sevgi besliyorsunuz. Oysa ben sizin gizlediğinizi de, açığa vurduğunuzu da bilirim. Sizden kim bunu yaparsa, mutlaka doğru yoldan sapmıştır."

Mümtehine-4 "İbrahim’de ve onunla birlikte bulunanlarda sizin için güzel bir örnek vardır. Hani onlar kavimlerine, 'Biz sizden ve Allah’ı bırakıp taptıklarınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz bir tek Allah’a inanıncaya kadar, sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve nefret belirmiştir' demişlerdi..."

Mümtehine (7-9) "Ola ki Allah sizinle, içlerinden düşman olduğunuz kimseler arasına bir sevgi (ve yakınlık) koyar. Allah, hakkıyla gücü yetendir. Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir. Allah, sizi, din konusunda sizinle savaşmamış, sizi yurtlarınızdan da çıkarmamış kimselere iyilik etmekten, onlara âdil davranmaktan men etmez. Şüphesiz Allah, âdil davrananları sever. Allah, sizi ancak, sizinle din konusunda savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanız için destek verenleri dost edinmekten men eder. Kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir."

Mümtehine-13 "Ey iman edenler! Kendilerine Allah’ın gazap ettiği, kabirlerdeki kâfirlerin ümit kestikleri gibi tamamen ahiretten ümitlerini kesmiş bir toplumu dost edinmeyin."

Fetih-29 "Muhammed Allah'ın elçisidir. Onun beraberinde bulunanlar, inkarcılara karşı sert, birbirlerine merhametlidirler. Onları rükua varırken, secde ederken, Allah'tan lütuf ve hoşnudluk dilerken görürsün. Onlar, yüzlerindeki secde izi ile tanınırlar..."

Şüphesiz Allah(c.c) Doğruyu Söyledi.


Peygamber Efendimiz(s.a.v) Buyuruyorlar ki:

"Allah, sizi, din konusunda sizinle savaşmamış, sizi yurtlarınızdan da çıkarmamış kimselere iyilik etmekten, onlara âdil davranmaktan men etmez. Şüphesiz Allah, âdil davrananları sever." (Mümtehine-8) ayetiyle ilgili olarak rivâyet olunuyor ki: Abdül'uzza'nın müşrike olan kızı ve Hz. Ebû Bekr'in zaman-ı câhiliyetteki boşadığı karısı olan "Kuteyle" kendisinin ve Hz. Ebû Bekr'in kızı olup İslâm şerefine sâhip bulunan "Esma" Hazretlerine hediye olarak bâzı şeyler getirip takdim etmek istemiş, Esma Hazretleri ise ne hediyeyi kabul etmiş ve ne anası Kuteyle'yi evine almış, bu hususa dair Hz. Ayşe'ye haber göndermiş, Resûl-i Ekrem Efendimizden sual etmesini istemiş, Hz. Ayşe de sual edince bu âyet-i Kerime nâzil olmuştur. Artık o hediyenin kabul edilmesini ve Kuteyle'nin eve alınmasını ve kendisine ikram ve ihsânda bulunulmasını Resûl-i Ekrem Hazretleri muhterem Esma'ya emretmiştir...(Ömer Nasuhi Bilmen Kur'an Tefsirinden)

Esma Bintu Ebî Bekr (radiyallahû anha) anlatıyor:

"Henüz müşrik olan annem yanıma geldi; nasıl davranmam gerekeceği hususunda Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'den sorarak: 'Annem yanıma geldi, benimle (görüşüp konuşmak) arzu ediyor, anneme iyi davranayım mı?' dedim. 'Evet, ona gereken hürmeti göster.' dedi." (Buharî, Hibe 28, Edeb 8; Müslim, Zekat 50 (1003); Ebu Davud, Zekat, 34 1668)


"İbadetlerin en kıymetlisi, Allah için sevmek ve Allah için düşmanlıktır." (Ebu Davud)

"İnsan, dünyada kimi seviyorsa, ahirette onun yanında olacaktır." (Buhari)


"Canım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız!" (Müslim, Îmân 93-94; Tirmizî, Et'ime 45; İbni Mâce, Mukaddime 9)


"Bir kötülük gördüğünüz zaman elle düzeltin. Buna gücü yetmezse dilinizle düzeltmeye çalışsın. Buna da gücü yetmezse kalben buğzedin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir." (Müslim, İman 78; Ebu Davut, Salat, 232)


"İmanın esası ve en kuvvetli alameti, hubb-i fillah, buğd-i fillah, yani Allah için sevgi, Allah için buğzdur." (Ebu Davud, İ. Ahmed, Taberani)


OKU

EN ÇOK OKUNAN YAYINLARIMIZ: