İnsan Ömrü Kısaldı mı?

Dünyada ortalama insan ömrü günümüz itibariyle 70-85 yaş arasındadır. Çağımızda100 yaşın üstünde yaşayan birini düşünmek bizlere masal gibi geliyor. Hele 200 yaşın üzerinde yaşamak, imkansız sanılıyor. Oysa eski çağlardaki insanlar günümüz insanları gibi çeşitli streslerle uğraşmak zorunda kalmıyorlardı. Kirli şehir havasını soluyup, genetiği değiştirilmiş ilaçlı gıdalar yemiyorlardı. Kimyevi gübreler, sentetik ilaçlar, alkol, tütün gibi zararlı maddeler kullanmıyorlardı. Diyetlerinin tamamını organik gıdalar oluşturuyordu. Yaşlanmak günümüzde dahi hala tıbbın çözemediği en büyük bilmecelerden biridir. Uzun yaşamla ilgili en çok merak uyandıran hususlardan biri de, ilk insanların uzun yaşadıklarına dair dini kaynaklarda geçen bilgilerdir. Bu konuyla ilgili dini kaynak ve rivayetlerden yola çıkıldığında, insan ömrünün Hz. Adem(a.s)'den itibaren uzunca bir süreç içerisinde kısalarak günümüzdeki düzeyine ulaştığı anlaşılmaktadır. Örneğin Kur'an-ı Kerim'de Ankebut Suresinin 14 ncü ayetinde Hz.Nuh(a.s)'ın yaşının 950 sene olduğu bildirilmiştir. Hz.Adem(a.s) 'ın yaşının ise yaklaşık 1000 sene olduğu tahmin edilmektedir.

Ankebut Suresinin 14 ncü ayetinde Hz.Nuh(a.s)'ın yaşı için kısaca 950 denilmeyip de  "...o bin yıldan elli yıl eksik bir süre onların arasında kaldı..." şeklinde buyurularak, 1000 yıllık ömre özel bir vurgu yapıldığı kanaatindeyiz. Yine Bakara Suresinin 96 ncı ayetinde yaşamaya, bütün insanlardan; hatta Allah’a ortak koşanlardan bile daha düşkün oldukları bildirilen yahudiler için, "...Onlardan her biri ömrünün bin yıl olmasını ister. Oysa ki (bu şekilde uzun) yaşatılması, onu azaptan uzaklaştıracak değildir..." buyrulması da azami ömrün bin yıl olduğunu düşündürmektedir. Bin yılla ilgili başka bir ayette, "...Rabbin katında bir gün, sizin saydıklarınızdan bin yıl gibidir."(Hac-47) buyurularak ahiretteki zamanın dünya zamanından göreceli olarak bin kat fazla olduğu bildirilmiştir. Taha Suresinin (103-104) ncü ayetleriyle ile Müminun Suresinin (112-115) nci ayetlerinde ise insanların ahiretteki zaman algısına göre dünyadaki kalma sürelerini en fazla bir gün veya bir günden daha az olarak algılayacakları anlatılmaktadır. Bu süre Hac Suresinin 47 nci ayetine göre dünyadaki bin yıl veya bin yıldan daha az bir süreye tekabül etmektedir. Bu ayetlerden yola çıkarak insanın en fazla bin yıl yaşayabileceğine işaret edildiği sonucuna varabiliriz. Böyle anladığımızda dini kaynaklardaki Hz.Nuh(a.s)'ın yaşı gibi bin yıla varan ama bin yılı geçmeyen uzun yaşamış dini şahsiyetlerle ilgili bilgilerin de daha fazla anlam kazanacağını düşünmekteyiz.

Hiç uzaklara gitmeden yakın çağlarda dahi uzun yaşamı kanıtlayan bir çok örneğe rastlamak mümkündür. Ülkemizden örnek verecek olursak, bazı kaynaklara göre 1774, bazı kaynaklara göreyse 1777 yılında doğduğu söylenen Zaro Ağa adındaki bir vatandaşımız, Türkiye'nin ve dünyanın en uzun yaşayan birkaç insanından biri olarak tarihe geçmiştir. 157 yılda 20 kez evlenen Zaro Ağa, öldüğünde tam 157 yaşındaymış. Dünyadan ise Çinli bir bitki bilimci ve dövüş sporcusu olan Li Ching-Yuen'i örnek gösterebiliriz; Bu şahsın 1736 yılında doğduğu söylense de kayıtlarda doğumunun 1677 olarak gözüktüğü iddia edilmektedir. Ölüm tarihine göre ya 197 ya da 256 yıl yaşadığı anlaşılmaktadır. Her iki halde de dünyanın en çok yaşayan insanı olarak tarihe geçen Li Ching, hayatının çoğunu dağların eteklerinde bitkiler toplayarak ve uzun yaşamın sırlarını araştırarak geçirmiştir. Örnekleri daha da çoğaltabiliriz; Fakat bu kadarından bile daha uzun yaşayabilecek bir potansiyelin, insanlarda hala mevcut olduğu anlaşılmaktadır.

Hz.Adem(a.s) ve eşinin uzun yaşamalarıyla ilgili faktörlerden birisi yaratılan ilk insan olmalarından ötürü biyolojik ve genetik yapılarının kusursuz olabileceği ihtimalidir; Diğer bir önemli faktör ise, dünyanın bozulmamış en bakir dönemlerinde sağlıklı beslenerek yaşamış olmalarıdır. Muhtemeldir ki, bu nedenlerle hastalıklara karşı daha dirençliydiler. Ve böylece onların soyundan gelenler de, 
aynı genetik özellikleri avantajları giderek azalan şekilde almışlardır. Ancak yeryüzünde yaşayan kavimler, zamanla yaşadıkları çağlarda yürürlükte olan Allah(c.c)'ın dininden uzaklaşmışlardır. İnsan fıtratına aykırı olarak yaptıkları kötü, çirkin işler ve dünyayı hor kullanmaları neticesinde yeryüzünde bakteri, virüs gibi bir çok yeni zararlı mikrobik yaratıklar ortaya çıkmış; Atmosfer, bitki örtüsü, kara ve denizlerin orijinal yapısı giderek bozulmuştur. Özellikle ateş, tuz, un ve şekerin keşfedilmesiyle başlayan bir süreçte saf ve tabii yiyecek ve içeceklerin yerini giderek işlenmiş gıda ve ürünler almıştır. Sonuç olarak diyebiliriz ki; Tüm bu ve buna benzer gıda ve beslenme alışkanlıkları ile çevre şartlarındaki olumsuz gelişmeler, zamanla insan ömrünün kısalmasında önemli rol oynamışlardır.

En Doğrusunu Allah(c.c) Bilir.

Bismillahirrahmanirrahim.

Bakara-96 "Yemin olsun ki; sen yahudileri yaşamaya karşı diğer insanlardan, hatta müşriklerden de daha düşkün ve hırslı görürsün. Onlardan her biri ömrünün bin yıl olmasını ister. Oysa ki (bu şekilde uzun) yaşatılması, onu azaptan uzaklaştıracak değildir. Allah onların yaptıklarını görmektedir."

Taha (103-104) "Aralarında birbirlerine '(Dünya’da) sadece on (gün) kaldınız' diye gizli gizli konuşacaklar. -Onların, hakkında konuşacakları şeyi biz daha iyi biliriz.- O vakit içlerinden en aklı başında olanları, “Siz sadece bir gün kaldınız” diyecektir."

Hac-47 "Onlar senden azabın çabuk gelmesini istiyorlar. Allah vaadinden asla dönmez. Rabbin katında bir gün, sizin saydıklarınızdan bin yıl gibidir."

Müminun (112-115) Allah, (inkârcılara) "Yeryüzünde kaç sene kaldınız?" diye sorar. Onlar, "Bir gün, ya da bir günden daha az bir süre kaldık. Hesap tutanlara sor" derler. Allah' "Pek az kaldınız, keşke bilseydiniz! Sizi boşuna yarattığımızı ve Bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?" der.

Ankebut-14 "Andolsun ki biz Nuh'u kendi kavmine gönderdik de o bin yıldan elli yıl eksik bir süre onların arasında kaldı. Sonunda onlar zulümlerini sürdürürken tufan kendilerini yakalayıverdi."

Şüphesiz Allah (c.c) Doğruyu Söyledi.

OKU

EN ÇOK OKUNAN YAYINLARIMIZ: