Kul Hakkı Affedilir mi?


Bismillahirrahmanirrahim.

Bakara-123 "Ve öyle bir günden sakının ki, o gün kimse, kimsenin yerine bir şey ödeyemez, kimseden fidye kabul edilmez ve ona şefaat de fayda vermez, hiçbir taraftan yardım da görmezler."

Nisa-116 "Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa büsbütün sapıtmıştır."

Maide (27-30) "Onlara, Adem'in iki oğlunun haberini gerçek olarak anlat: Hani birer kurban takdim etmişlerdi de birisinden kabul edilmiş, diğerinden ise kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen kardeş, kıskançlık yüzünden), "Andolsun seni öldüreceğim" dedi. Diğeri de "Allah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder" dedi (ve ekledi:) "Andolsun ki sen, öldürmek için bana elini uzatsan (bile) ben sana, öldürmek için el uzatacak değilim. Ben, âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım. Ben istiyorum ki, sen, hem benim günahımı hem de kendi günahını yüklenip ateşe atılacaklardan olasın; zalimlerin cezası işte budur." Nihayet nefsi onu, kardeşini öldürmeye itti ve onu öldürdü: bu yüzden de kaybedenlerden oldu."

Enfal-38 "Ey Muhammed! İnkâr edenlere söyle: Eğer (iman edip, düşmanlık ve savaştan) vazgeçerlerse, geçmiş günahları bağışlanır. Eğer (düşmanlık ve savaşa) dönerlerse, öncekilere uygulanan ilâhî kanun devam etmiş olacaktır."

İbrahim-31 "İnanan kullarıma söyle! “Namazı kılsınlar; kendilerine verdiğimiz rızıklardan, hiçbir alış verişin, hiçbir dostluğun olmadığı gün gelmeden önce gizli ve âşikâr infak etsinler."

İsra-15 "Kim doğru yolu bulmuşsa, ancak kendisi için bulmuştur; kim de sapıtmışsa kendi aleyhine sapıtmıştır. Hiçbir günahkâr, başka bir günahkârın günah yükünü yüklenmez. Biz, bir peygamber göndermedikçe azap edici değiliz."

Kehf-49 "Amel defteri ortaya konunca, suçluların, onda yazılı olanlardan korktuklarını görürsün, 'Vah bize, eyvah bize! Bu defter nasıl olmuş da küçük büyük bir şey bırakmadan hepsini saymış!' derler. İşlediklerini hazır bulurlar. Rabbin kimseye haksızlık etmez."

Furkan (70-71) "Ancak tövbe edip de inanan ve salih amel işleyenler başka. Allah işte onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Kim de tövbe eder ve salih amel işlerse işte o, Allah’a, tövbesi kabul edilmiş olarak döner."
 
Kasas (15-16) "Musa, halkının habersiz olduğu bir sırada şehre girdi. Orada, biri kendi tarafından diğeri düşman tarafından olan iki adamı birbirleriyle döğüşür buldu. Kendi tarafı olan, düşmana karşı ondan yardım diledi. Musa da ötekine bir yumruk indirip onun ölümüne sebep oldu. «Bu, şeytan işidir. O, gerçekten saptırıcı, apaçık bir düşmandır» dedi. Musa, «Rabbim! Doğrusu kendimi ziyana uğrattım. Beni bağışla!» dedi; Allah da, onu bağışladı." Çünkü, çok bağışlayıcı, çok merhamet edici olan ancak O'dur."


Zumer-53 "De ki: Ey nefisleri aleyhine haddini aşmış olan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Hiç kuşkusuz, O çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.

Şüphesiz Allah(c.c) Doğruyu Söyledi.

Furkan-70 nci Âyet-i kerimenin son bölümünde "..İşte Allah, onların kötülüklerini iyi­liklere çevirir.." Buyurulmaktadır. Bu ifadeyi şu şekilde izah edenler olmuştur: "Kulun daha önce işlediği kötü ameller, tev­be etmesi sayesinde kıyamet gününde iyi amellere dönüşecektir. Zira kul, her günah işlediğini hatırlayınca pişmanlık duyacak ve Allah´tan affını isteyecektir. Böylece kıyamet gününe vardığında aleyhine yazılmış olan günahların, iyilikle­re çevirildiğini Öğrenecektir." (Taberi Tefsiri)

Peygamber Efendimiz (s.a.v)'den Rivayet Edilen Hadisi Şerifler:

"Bir kimse kardeşinin haysiyetine, yahut malına haksız olarak taarruz etmişse, iltimas olarak verilebilecek altın ve gümüşün bulunmadığı günden (kıyamet) önce helâlleşsin. Aksi halde, yaptığı haksızlık nispetinde onun iyi amellerinden alınıp hak sahibine verilir. İyiliği yoksa, hak sahibinin günahından alınıp haksızlık eden adama verilir." (Buhari, Mezalim, 10)


"Müflis, şu kimsedir ki, kıyamette, defterinde pek çok namaz, oruç ve zekat sevabı bulunur. Fakat, bazılarına çeşitli yönden zararı dokunmuştur. Sevapları, bu hak sahiplerine dağıtılır. Hakları ödenmeden önce sevapları biterse, hak sahiplerinin günahları, bunun üzerine yükletilip Cehenneme atılır." (Müslim)

Hesap Gününün tek sahibi olduğunu (Fatiha-4) bildiren Allah(c.c), tüm günahları bağışlayacağını ve kullarından Rahmetinden ümit kesmemelerini (Zumer-53) emretmiş, kendinden başka kimsenin günahları bağışlayıp affedemeyeceğini (Ali İmran-135) bildirmiştir. Habil'in kendisini öldürmek isteyen kardeşi Kabil'e: "Ben istiyorum ki, sen, hem benim günahımı hem de kendi günahını yüklenip ateşe atılacaklardan olasın..." dediğini bildiren (Maide-29) ayette ise kul hakkı diye bilinen günahların da, dünyadayken amel defterine geçirildiğine işaret edilmiştir.

Kanaatimizce yukarıdaki hadislerde daha çok kulların tövbe etmemeleri veya Allah(c.c) tarafından tövbelerinin kabul edilmemesi neticesinde silinmemiş olan  kul hakkının doğurabileceği sonucun ciddiyeti öne çıkarılarak, bu hesapların yazıcı melekler tarafından amel defterlerine önceden nasıl geçirildiği, zaman boyutu içinde olan bizlerin idrak edebileceği şekilde açıklanmıştır.

Zira Kuran'da hesap gününde amel defterlerinde hiçbir değişikliğin, hiçbir alışverişin olmayacağını bildiren ayetler mevcuttur. (Bakara-123, İbrahim-31...) Ayrıca Furkan(70-71) nci ayetlerde tövbe edip salih ameller işleyen kulların kötülüklerinin iyiliklere çevrilip, Allah’a, tövbesi kabul edilmiş olarak döneceği müjdelenmektedir. Kanaatimizce bu ayetler de hesap gününde amellerde değişiklik olmayacağına örnek teşkil etmektedir. Zira tövbe ve salih amel ancak hayattayken söz konusu olabilir. Allah(c.c)'a dönüş ise kulun ölümünü işaret ettiğine göre, kötülüklerin iyiliğe dönüşmesi de yine hayattayken olacak demektir.

Nisâ-48 nci âyeti gereğince şirkin bağışlanmaması, tevbe edilmediği takdirdedir. (Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır) Nisa-116, Zumer-53 ncü ayetlerle Allah(c.c)'ın bütün günahları dilediği kimse için bağışlayacağı müjdelenmiştir. Kasas (15-16) ncı ayetlerde Hz.Musa ile ilgili anlatılan kıssada da kul hakkının bu dünyada affedilebileceğini anlamaktayız. Zaten Öyle olmasa İslam olmadan önce müşrik olan, kız çocuklarını diri diri toprağa gömmek gibi büyük günahlar işlemiş olan kimseler affa uğramazlardı. Peygamberimiz(s.a.v) "Günahtan tam dönen ve tövbe eden, o günahı hiç işlememiş gibidir." (İbn Mace, Zühd 30) buyurmaktadır.

Yine Peygamber Efendimiz(s.a.v) buyurdular ki: “Bana Cebrâil gelerek “Ümmetinden kim Allah’a herhangi bir şeyi ortak kılmadan (şirk koşmadan) ölürse cennete gire(bili)r” müjdesini verdi” dedi. Ben (hayretle) “zina” ve hırsızlık yapsa da mı?” diye sordum. “Hırsızlık da etse, zina da yapsa” cevabını verdi. Ben tekrar: “Yani hırsızlık ve zina yapsa da ha!” dedim. “Evet, dedi, hırsızlık da etse, zina da yapsa!” Hz. Peygamber dördüncü keresinde ilâve etti: "Ebu Zerr patlasa da cennete girecektir." (Buhârî, Tevhid 33; Müslim, İman 153, 94; Tirmizî, İman 18, 2646)

En Doğrusunu Allah(c.c) Bilir.

OKU




EN ÇOK OKUNAN YAYINLARIMIZ: