Kuranın İndiği Dönemde Mikrop Bakteri ve Virüslerin Varlığı ve Ölümlü Oldukları Henüz Keşfedilmemişti

Bismillahirrahmanirrahim.

Ankebut-57 "Her can ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz."

Ali İmran-185 "Her nefis ölümü tadıcıdır!..."

Enbiya-35 "Her canlı ölümü tadacaktır..."

Şüphesiz Allah (c.c) Doğruyu Söyledi. 

OKU

Seyahat Etmekle İlgili Dikkat Çekici Ayetler


Bismillahirrahmanirrahim...

Sebe (18-19) "Onlarla, kutlu kıldığımız şehirler arasında, karşıdan karşıya görünen kasabalar var etmiş, oraları gezilecek belirli konak yerleri yapmıştık, 'Oralarda geceleri ve gündüzleri güven içinde gezin' demiştik. Ama onlar: 'Rabbimiz! Yolculuklarımızın mesafesini uzak kıl' deyip kendilerine yazık ettiler. Biz de onları efsane yapıverdik, darmadağın ettik. Doğrusu bunlarda, pek sabreden ve çok şükreden kimseler için dersler vardır.

Şüphesiz Allah (c.c) Doğruyu Söyledi.

TEFSİR: Hem onlarla o mübarek kıldığımız, içlerine bereket verdiğimiz kasabalar arasında, sırt sırta kasabalar yapmıştık. O "bereketli kasabalardan maksat, Şam diyarıdır." Katade'den rivayet olunduğu üzere, yani sırt sırta bitişik diye tefsir edilmiştir. Ve onlarda, yani o kasabalarda yolculuğu belirli bir miktar üzere tertib ve tanzim etmiştik. Her biri yolcu için birer istasyon ve birer merhale halinde idi; birinden çıkan azık taşımadan ve açıkta yatmadan ve tehlike görmeden diğerine gidebilirdi. Öyle ki O sırt sırta kasabalar içinde geceler ve günlerce emniyet ve asayiş ile gidin gezin, öyle muntazam, öyle emniyetli idi. Demek ki yalnız Sebe' değil, Yenen'den Şam'a kadar Arabistan baştan başa böyle bayındırmış ki, bu çok dikkat çekicidir.

İşte bu nimete karşı da onlar nankörlük ederek ey Rabbimiz dediler, bizim bu seferlerimizin arasını uzaklaştır. İsrailoğullarının hayır olan "A'la"yı, (daha değerli) "edna" (daha değersiz) ya değişmek istedikleri gibi, bunlar da bayındır olmasından rahatsızlık gösterdiler, onların ortadan kalkıp, aralarına uzun mesafelerin, sahraların girmesini istediler.

Bunu gerçekten böyle sözlü olarak istemiş olmaları düşünülür ise de yaptıkları nankörlük ve isyan durumları ile istemiş olmaları da zannedilir. Öyle dediler ve nefislerine zulmettiler, kendilerine yazık ettiler. Çünkü belalarını aradılar biz de kendilerini efsanelere, masallara çevirdik. Denilir ki ciddî bir süvari, iki aydan fazla bayındır yer ve kasabalardan giderdi ve dört aylık mesafeden ahali bir diğerinden ateş alabilirdi. Ve didik didik darmadağınık ettik. Gassan, Şam'a katıldı, Enmar Yesribe, Cüzam Tihame'ye, Ezd Uman'a katıldı. Şüphesiz ki bunda, Sebe'in zikrolunan bu hikayesinde elbette âyetler var, ibret alınacak delaletler var. Çok şükredecek her çok sabırlı için, yani çok şükredici olmak için çok sabırlı olmak lazımdır. Ve işte böyle çok sabırlı olup çok da nimetlere eren ve çok şükredici olan kimseler için, bu Sebe' hikayesinde önemli ibretler vardır. Heva ve heveslerini frenleyip zahmetlere, meşakketlere tahammül ederek görev ve ibadetlerine çalışan sabırlı kimseler, memleketlerini Allah'ın yardımıyla cennet gibi imar eder nimetlere ererler. Allah'ın pek az olan şükredici 

kullarından olmak isteyenler de, o nimetlerle azmayıp yine sabır ve sebat ile şükrüne gayret edip, sabırla çalışacak olan sabredenlerin ve çaba sarfedenlerin içinde yer alırlar.

Bismillahirrahmanirrahim...

Ali İmran-137 "Sizden önce nice (milletler hakkında) ilâhî kanunlar gelip geçmiştir. Onun için, yeryüzünde gezin dolaşın da (Allah'ın âyetlerini) yalan sayanların âkıbeti ne olmuş, görün!"
Şüphesiz Allah (c.c) Doğruyu Söyledi.

Tefsir:
...Tefsirciler: "Burada, ibret almak için yeryüzünün her yerini gezip onun içine aldığı Allah'ın acaip yaratıklarını seyretmenin, salih kişileri ve büyük yapıları ziyaret etmenin ve tarih kitaplarını okuyup incelemenin caiz olduğuna delalet vardır. Çünkü bunlar, âlemin seyrini ve geçmiş milletler üzerinde cereyan eden işkenceleri bilmek için bir yoldur." diyorlar ki bunda, hak ile batılın akışını incelemek suretiyle ibret almak için eski eserlerin de dahil olacağı unutulmaması gerekir. Biz de şunu eklemek isteriz ki, bu konuda "geziniz" emri, mücerred (yalnız) izin ve mubah olmaktan çok, en az nedb (mendûb, müstehab) gibi bir hüküm ifade eder.

Bismillahirrahmanirrahim...

Tevbe-112 "Allah'a tevbe eden, kullukta bulunan, O'nu öven, O'nun uğrunda gezen, rüku ve secde eden, uygun olanı buyurup fenalığı yasak eden ve Allah'ın yasalarını koruyan müminlere de müjdele."

Şüphesiz Allah (c.c) Doğruyu Söyledi.


Dinde Aşırılık


İnancımıza göre namaz, zekat, oruç ve hac gibi farz olan temel ibadetlerle ilgili nafile ibadet de ibadet hayatının en önemli kısımlarından birini teşkil eder. Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in sünnetine uyabilmek ve O'nun Ahlakını ve yaşam tarzını örnek alabilmek her mümin için büyük bir saadettir. Bizim birazdan bahsedeceğimiz aşırılık, Kur'an ve Sünnet çizgisi dışına çıkan, Kur'an ve Sünnette yeri olmayan yaşam tarzıdır.

RUHBANLIK: Ruhban, insanlardan uzaklaşıp dünya zevklerini terkederek riyâzete  giren kişiler anlamına gelir. Başka bir deyişle ruhbanlık dinin emretmediği şeyleri dinin emriymiş gibi yerine getirmek. ve dinin yasaklamadığı şeyleri kendine yasak etmektir. 


Oysa dinimiz bizlere aşırılıklardan yani her işte ifrat ve tefritten uzak, orta yolda olmayı emretmektedir.

"İşte böyle! Biz sizi, insanlar üstüne tanık olasınız, resul de sizin üstünüze tanık olsun diye, orta yolu izleyen bir ümmet yaptık..."(Bakara-143)

Orta Yol Tutmak İle İlgili Bazı Hadisler:

"İfrat ve tefritten uzak durun." [Buhari]

"Aşırı giden helak olur." [Müslim]

"İşlerin en iyisi vasat olanıdır." [Deylemi, Beyheki]

"Din kolaylıktır. Vasattan ayrılıp aşırı gideni din mağlup eder."[Nesai]

"İfrat ve tefritten uzak dur, vasatı tercih et; çünkü işlerin en hayırlısı orta olanıdır." [Beyheki]

"Zenginlikte, fakirlikte orta yolu güzel tutmayan, kullukta da orta yolu güzel tutamaz." [Bezzar]

"Doğru yolda olun, orta yolu tutun!" [Buharî]

"Her hususta orta yolu tutmak, peygamberliğin yirmi beşte bir parçasıdır." [Tirmizi]

"Orta yolu tutun, istikametten ayrılmayın!" [Müslim]

"İlim amelden efdaldir. Amelin efdali de, orta yolda olmaktır. Allahü teâlânın dini ifrat ve tefrit arasındadır. İkisinin ortası sıratı müstakim, yani doğru yoldur." [Beyhekî]

"Haberiniz olsun Allah'a and olsun ki sizin en çok Allah'tan korkanınız. ve en müttaki olanınızım. Fakat ben ramazan ayı dışında bazen oruç tutuyor bazen tutmuyorum. Gecenin bir kısmında kılarım diğer kısmında uyurum. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir." [Buhari-Müslim-Riyazüssalihin -133]

EN ÇOK OKUNAN YAYINLARIMIZ: