Kafirin Cezası Neden Ebedi Cehennem?

Kullar dünyadayken kendilerine ulaşan maddi ve manevi her türlü nimetten,(Bakınız: Nahl-33) hesaba çekilecektir.(Bakınız:Tekasur-8) Ve o gün nefsine zulmedenlerin işledikleri şeylerle ilgili vücut ve azalarının aleyhlerine şahitlik ettiği gibi,(Bakınız: Fussilet 19-20) yeryüzü de konuşarak aleyhlerine şahitlik edecektir.(Bakınız: Zilzal-4)

Bakara-29, Casiye-13, İbrahim-34 ve Nahl-18 nci ayetlerde insanın sonsuz celal ve ikram sahibi olan Allah(c.c) tarafından sonsuz nimetlere mazhar olduğu ve Yaratıcı Kudret tarafından bütün kainatın onun emrine verildiği bildirilmektedir. Eşyayı kullanabilme gibi muazzam yeteneklerle donatılan insan, Rabbinin yeryüzündeki halifesi olarak eşyalar üzerinde yönetim, tasarruf ve hakimiyet yetkisini elinde bulundurma onur, şeref ve üstünlüğüne de mazhar olmuştur. (Bakınız: Bakara-30, Bakara-34)

Maide Suresinin 98 nci ayetinde bağışlamasının ve merhametinin çokluğu gibi cezalandırmasının da çok şiddetli olduğunu haber veren Cenab-ı Allah(c.c), Şura Suresinin 40 ncı ayetinde "Bir kötülüğün cezası, ona denk bir kötülüktür..." buyurmaktadır. Buna göre, yer ile gökler ve arasındakiler, Allah(c.c)'ı övgü ile tespih ederek insanlığa hizmet görevlerini eda edip dururken,(Bakınız:İsra-44 ) insanın bütün bu sayısız nimetleri inkar edip, varlığı sonsuz olan yüceler yücesi Yaratanı(c.c)'na karşı nankörlük, saygısızlık ve edepsizlik etmesine denk olan ceza da doğal olarak sonsuz cehennem azabı olacaktır ki adalet tahakkuk etsin.

Kur'an'da tövbe etmeyip de kafir olarak ölen kimsenin tüm lanet ediciler tarafından lanetleneceği bildirilmiştir. (Bakınız: Bakara 159-162) Çünkü o suçun en büyüğünü işlemiştir. Ömrü boyunca kendisine birçok deliller gösterilmiş, peygamberler ve onlara indirilen kitaplar vasıtasıyla uyarı ve tebliğler yapılmış... fakat o İnkarında ve küfründe ısrar etmiş, İbadeti terk ederek Ahzap Suresinin 72 nci ayetinde kendi isteğiyle yüklendiği bildirilen emanete hıyanet edip kendi nefsine zulmetmiştir.Yine kafir, Araf Suresinin 32 nci ayetinde asıl olarak iman edenlerin hakkı olduğu bildirilen nimetleri, Allah(c.c)'ın rızasını gözeterek O'nun emrettiği ve belirlediği usul ve esaslara uygun olarak kullanmayıp günahlarına alet etmiştir.

En doğrusunu Allah (c.c) bilir.

Bismillahirrahmanirrahim.

Bakara-29 "O (Allah) ki, yeryüzünde bulunan bütün varlıkları sizin için yarattı (ve emrinize verdi). Sonra da plan ve tasarımını göklere uygulayıp onları yedi gök şeklinde düzenledi. O, (her şeyi) hakkıyla bilendir."

Kur'an-ı Kerim Kendi Kendini Açıklayan Bir Kitaptır

Bismillahirrahmanirrahim.

Ali İmran (23-24) "Kendilerine Kitap’tan bir pay verilenleri görmüyor musun ki, aralarında hüküm vermesi için Allah’ın Kitabına çağrılıyorlar da sonra içlerinden bir kısmı yüz çevirerek dönüp gidiyor. Bunun sebebi, onların, 'Bize, ateş sadece sayılı günlerde dokunacaktır.' demeleridir. Uydura geldikleri şeyler dinleri konusunda kendilerini aldatmıştır."

Ali İmran-71 "Ey Kitap ehli! Niçin hakkı batılla karıştırıyor ve bile bile gerçeği gizliyorsunuz?"

Ali İmran-78 "Onlardan (Kitap ehlinden) bir grup var ki, Kitab’dan olmadığı hâlde Kitab’dan sanasınız diye (okudukları) Kitap’tanmış gibi dillerini eğip bükerler ve, 'Bu, Allah katındandır' derler. Hâlbuki o, Allah katından değildir. Bile bile Allah’a karşı yalan söylerler."

Ali İmran-99 De ki: "Ey kitab ehli! (Gerçeği) görüp bildiğiniz hâlde, niçin Allah’ın yolunu eğri ve çelişkili göstermeğe yeltenerek inananları Allah’ın yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir."

Ali İmran-187 "Hani Allah, kendilerine kitap verilenlerden, “Onu (Kitabı) mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz” diye sağlam söz almıştı. Fakat onlar verdikleri sözü, arkalarına atıp onu az bir karşılığa değiştiler. Yaptıkları bu alışveriş ne kadar kötüdür!"


Enam-114 "De ki: 'Allah’tan başka bir hakem mi arayayım? O size kitabı, detaylı/ayrıntılı olarak açıklayıp indirmiş iken!' Kendilerine kitap (Zebur, Tevrat, İncil) verdiğimiz kimseler; şüphesiz onun (Kur’an’ın), gerçekten Rabbinden indirilmiş olduğunu bilirler. O halde, kuşkulananlardan olma!"

Tevbe - 31 "Onlar, Allah'dan başka bilginlerini ve rahiplerini de kendilerine Rab edindiler, Meryem oğlu Mesih'i de. Oysa onlar bir olan Allah'a ibadet etmekle emrolunmuşlardı. Allah'dan başka hiçbir ilâh yoktur. O, müşriklerin ortak koştuğu şeylerden de münezzehtir."

Hud (1-2) Elif Lâm Râ. Bu Kur’an; âyetleri, hüküm ve hikmet sahibi (bulunan ve her şeyden) hakkıyla haberdar olan Allah tarafından muhkem (eksiksiz, sağlam ve açık) kılınmış, sonra da Allah’tan başkasına kulluk etmeyesiniz diye ayrı ayrı açıklanmış bir kitaptır. (De ki:) "Şüphesiz ben size O’nun tarafından gönderilmiş bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim."

Zümer-23 "Allah, sözün en güzelini; ahenkli, ikişerli bir kitap halinde indirmiştir. Rablerinden korkanların ondan derileri ürperir. Sonra hem derileri hem de kalpleri Allah'ın zikrine karşı yumuşar. Bu, Allah'ın hidayet rehberidir, onunla istediğini hidayete eriştirir. Allah, kimi de saptırırsa ona bir daha yol gösteren bulunmaz."

Fussilet (2-4) "Bu Kur'ân Rahmân ve Rahîm olan Allah tarafından indirilmiştir. Bilen bir topluluk için ayetleri açıklanmış Arapça okunan bir kitaptır. Müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilmiştir. Fakat onların çoğu yüz çevirmiştir. Artık onlar işitmezler."

Kıyamet-19 "Sonra şüphen olmasın ki, onu açıklamak da bize aittir."

Kamer-17 "Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?"

Şüphesiz Allah (c.c) Doğruyu Söyledi...

Dünya Azabı

Bismillahirrahmanirrahim.

Ali İmran-148 "Allah da onlara hem dünya nimetini, hem de ahiretin güzel mükâfatını verdi. Allah, güzel davrananları sever."

En'am-93 "...Ölümün şiddetleri içinde kıvranırken, ölüm meleklerinin de yakalarına yapışıp kendilerine: "Haydi, derhal ruhlarınızı çıkarıp teslim edin! Bugün zillet azabıyla cezalanacaksınız; çünkü Allah hakkında gerçek dışı şeyler söylüyordunuz ve çünkü kibirlenerek O’nun âyetlerinden yüz çeviriyordunuz!" diye haykırdıkları sırada sen o zalimlerin halini bir görsen!"

En'am-125 "Allah, her kimi doğruya erdirmek isterse, onun göğsünü İslâm’a açar. Kimi de saptırmak isterse, onun da göğsünü göğe çıkıyormuşçasına daraltır, sıkar. Allah, inanmayanlara azap (ve sıkıntıyı) işte böyle verir." 

Enfal-50 "Melekler o kâfirlerin yüzlerine ve arkalarına vurarak "Tadın bakalım cayır cayır yanmanın acısını!" diyerek canlarını alırken bir görmeliydin!"

Tevbe-101 "Çevrenizdeki bedevîlerden birtakım münafıklar vardır. Medine halkından da münafıklıkta direnenler var ki sen onları bilmezsin. Biz onları biliriz. Onlara iki defa azap edeceğiz. Sonra da büyük bir azaba itileceklerdir."

Yunus (62 -64) "Açın gözünüzü! Allah'ın dostları üzerine ne korku vardır, ne de onlar mahzun olurlar. Onlar ki, iman etmişler ve Allah'a karşı gelmekten sakınmışlardır. Onlara dünya hayatında da, ahiret hayatında da müjdeler vardır. Allah'ın sözlerinde değişiklik yoktur. İşte bu en büyük kurtuluştur."

Rad-34 "Onlara dünya hayatında bir azap vardır. Ahiret azabı ise elbette daha çetindir. Onları Allah'dan koruyacak da yoktur."

Nahl-32 "Takva sahipleri o kimselerdir ki, melekler, canlarını hoş ve rahat halde alırlar. «Selam size, yapmış olduğunuz güzel işlerin mükafatı olarak girin cennet'e...» derler."

Nahl-97 "Erkek olsun kadın olsun, kim mümin olarak güzel işler yaparsa, elbette ona güzel bir hayat yaşatacak ve onları işledikleri en güzel işleri esas alarak ödüllendirecek, kötülüklerini bağışlayacağız."

Taha-124 "Kim de beni anmaktan (indirdiğim kitaptan) yüz çevirirse, şüphesiz ki onun için sıkıntılı bir geçim vardır, Kıyamet günü onu kör olarak haşrederiz."

Nur-19 " İnananlar arasında hayâsızlığın yayılmasını arzu eden kimseler var ya; onlar için dünya ve ahirette elem dolu bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz."

Secde (15-17) "Bizim âyetlerimize ancak o kimseler inanırlar ki, bunlarla kendilerine öğüt verildiğinde, büyüklük taslamadan secdeye kapanırlar ve Rablerini hamd ile tesbih ederler. Korkuyla ve umutla Rablerine yalvarmak üzere (ibadet ettikleri için), vücutları yataklardan uzak kalır ve kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcarlar. Yaptıklarının karşılığında onlar için göz aydınlığı olacak ne ödüller saklandığını hiç kimse bilemez."

Secde (20-21) "0. Yoldan çıkanlar ise, onların varacakları yer ateştir. Oradan her çıkmak istediklerinde geri çevrilirler ve kendilerine: Yalandır deyip durduğunuz cehennem azabını tadın! denir. En büyük azaptan önce, onlara mutlaka en yakın azaptan tattıracağız; olur ki (imana) dönerler."

Fussilet-27 "İnkâr edenlere mutlaka şiddetli bir azabı tattıracağız ve onları yaptıklarının en kötüsü ile cezalandıracağız."

Tur (45-47) "Artık sen çarpılacakları günlerine kadar onları kendi hâllerine bırak. O gün tuzakları kendilerine hiçbir fayda vermeyecektir ve kendilerine yardım da edilmeyecektir. Şüphesiz zulmedenlere bundan önce de bir azap vardır; ancak onların çoğu bilmiyorlar."

Kıyamet-36 "İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanıyor?"

Şüphesiz Allah (c.c) Doğruyu Söyledi.

OKU

EN ÇOK OKUNAN YAYINLARIMIZ: