Kafirlerin Dünyadayken Yalnız Allah(c.c)'a Sığınarak Yaptığı Dualar Kabul Edilebilir

Bismillahirrahmanirrahim.

Bakara-186 "Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O hâlde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler."

Enam (40-41) "(Ey Muhammed!) De ki: Söyleyin bakalım. Acaba size Allah’ın azabı gelse veya size kıyamet saati gelip çatsa (böyle bir durumda) siz Allah’tan başkasını mı çağırırsınız? Eğer (putların size yararı dokunduğu iddianızda) doğru söyleyenlerseniz (haydi onları yardıma çağırın). Hayır! (Bu durumda) yalnız O’na dua edersiniz, O da dilerse (kurtulmak için) dua ettiğiniz sıkıntıyı giderir ve siz o an Allah’a ortak koştuklarınızı unutursunuz."

Enam (63-64) De ki: "Sizler, açıktan ve gizlice O’na ‘Eğer bizi bundan kurtarırsa, elbette şükredenlerden olacağız’ diye dua ederken, sizi karanın ve denizin karanlıklarından (tehlikelerinden) kim kurtarır?" De ki: "Allah sizi ondan ve her sıkıntıdan kurtarır, sonra da O'na ortak koşarsınız."

Rad-14 "Gerçek dua ancak O’nadır. O’ndan başka yalvardıkları ise onların isteklerine ancak, ağzına ulaşmayacağı hâlde, ulaşsın diye avuçlarını suya uzatan kimsenin isteğine suyun cevap verdiği kadar cevap verirler. Kâfirlerin duası daima boşa çıkar."

Hicr (36-38) "İblis: “Rabbim! Öyle ise onların tekrar diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver" dedi. Allah da, "O hâlde, sen vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen güne (kıyamete) kadar mühlet verilenlerdensin" dedi.

İsra-67 "Denizde boğulma korkusunun şiddeti, size geldiği zaman, Allah’dan başka taptığınız bütün putlar hatırınızdan, kaybolur; yalnız O’na dua edersiniz. Fakat Allah sizi kurtarıp karaya çıkarınca da (tevhîd dininden) yüz çevirirsiniz. İnsan, çok nankör bulunuyor"

Ankebut-65 "Gemiye bindikleri zaman dini Allah’a has kılarak O’na dua ederler. Onları kurtarıp karaya çıkardığı zaman ise bir de bakarsın ki, Allah’a ortak koşuyorlar."

Mümin (49-50) Ateşte olanlar cehennem bekçilerine, "Rabbinize yalvarın da (hiç değilse) bir gün bizden azabı hafifletsin" derler. (Cehennem bekçileri) derler ki: "Size peygamberleriniz açık mucizeler getirmemiş miydi?” Onlar, “Evet, getirmişti" derler. (Bekçiler), "Öyleyse kendiniz yalvarın" derler. Şüphesiz kâfirlerin duası boşunadır.

Şüphesiz Allah (c.c) Doğruyu Söyledi.

Peygamber Efendimiz(s.a.v) Buyuruyorlar ki:

"Kafir de olsa mazlumun âhını almaktan sakının." (Buhari, Zekat, 63; Müslim, İman, 29, Müsned, 3/153)

"Kafir de olsa, mazlumun bedduasından sakının. Zira o bedduanın (ulaşmasına mani olacak) bir perde yoktur." (Ravi: Hz. Enes (r.a.))

OKU

Güzel Sözlü Olmak Allah(c.c)'ın Emridir

Bismillahirrahmanirrahim.

Bakara-83 "Yine hatırlayın ki, Biz İsrail oğullarından 'Allah'tan başkasına kulluk etmeyin; anne ve babaya, akrabaya, yetimlere ve yoksullara iyilik yapın; insanlara güzel söz söyleyin; namazı dosdoğru kılın; zekâtı verin' diye söz almıştık. Sonra, pek azınız müstesna, sözünüzden döndünüz; hâlâ da yüz çeviriyorsunuz."

Bakara-263 "Bir tatlı dil, bir bağışlama, arkasından incitmenin geldiği sadakadan daha hayırlıdır. Allah, ganidir, halimdir."

İbrahim-24 "Görmedin mi, Allah güzel bir sözü nasıl misal getirdi? (Güzel bir söz), kökü sağlam, dalları göğe yükselen bir ağaç gibidir."

İsra-53 "Kullarıma söyle: (İnsanlara karşı) en güzel sözü söylesinler. Çünkü şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan insanın apaçık bir düşmanıdır."

Şüphesiz Allah (c.c) Doğruyu Söyledi.

Peygamber Efendimiz(s.a.v) Buyuruyorlar ki:

"Güzel söz sadakadır." (Buhârî, Edeb 34, Cihâd 128, Müslim, Zekât 56)

Allah’a ve ahiret gününe inanan kimse komşularına eziyet etmesin rahatsızlık vermesin. Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse, misafirine ikramda bulunsun. Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse, ya hayır söylesin veya sussun. (Buhârî, Edeb, 31, 85; Müslim, Îmân, 74, 75)

OKU

Makam-ı Mahmud Nedir?

Makam-ı Mahmud övülmüş makam demektir. Kur'an'da şöyle buyurulmuştur: "(Ey Rasulüm!) Gecenin bir kısmında sana mahsus bir nâfile namazı kılmak üzere uyan. Belki böylece Rabbin seni övülmüş bir makama ulaştırır." (İsrâ-79) Peygamberimiz(s.a.v) ise Makam-ı Mahmud için "Bu, ümmetime şefaat edeceğim makâmdır." demiştir (Tecrid, II/574) Bu makamda bütün halk Peygamberimizi över (Tecrid, XI/128). (İ.K.)

Ezandan sonra okunan duada geçen makam-ı mahmud da bu makamdır. Peygamberimiz(s.a.v) "Kim müezzinin ezanını işittiği zaman, "ey bu tam çağrının (ezanın) ve dünya durdukça duracak olan namazın Rabbi Allah'ım! Muhammed'e vesileyi (cennette özel bir makamı) ve fazileti ver, onu kendisine vadettiğin makam-ı mahmud'a eriştir" diye dua ederse, kıyamette şefaate müstahak olur." demiştir (Tirmizî, Salat, 175. No: 211; Ebû Dâvûd, Salat, 38).

Ebu Hureyre(r.a) rivayet etti. Resulullah (sav) buyurdular ki: "Her peygamberin müstecab (Allah`ın kabul edeceği) bir duası vardır. Her peygamber o duayı yapmada acele etti. Ben ise bu duamı kıyamet gününde, ümmetime şefaat olarak kullanmak üzere sakladım (kullanmayı ahirete bıraktım). Ona inşaallah, ümmetimin şirk koşmadan ölenleri nail olacaktır." (Buhari, Da\’avat 1, Tevhid 31; Müslim, İman 334, (198); Muvatta, Kur\’an 26, (1, 212); Tirmizi, Daavat)


Yine Ebu Hureyre (r.a)’ın bildirdiğine göre Peygamberimiz(s.a.v)' e: “Rabbinin seni Makam-ı Mahmud’a (övgüye değer bir makama) yükselteceği ümit edilir.” (İsra 79) ayetinde zikredilen makam-ı mahmuddan sual edildi. Resulüllah(s.a.v): "Bu şefaattir” diye cevap verdi. (Tirmizi, Tefsir 17 (nr.3136); Beyhaki, Şuabü’l-İman, nr 300)

  Başka bir hadis-i şerifte ise "Ey falan! Bize şefaat et, ey falan bize şefaat et diyecekler. Sonunda şefaat etme işi bana kalacak. İşte makam-ı Mahmud budur." (Buhari, Tefsir 11; zekat 52) buyurulmuştur.


EN ÇOK OKUNAN YAYINLARIMIZ: