Besmele

Her insan Allah(c.c)'ın rızası ve hoşnutluğunu gözeterek yeryüzünü imar etmekle ve orada Allah’ın hükümlerini uygulamakla yükümlü olan birer halifedir. Kul söylediği her söz ve yaptığı her fiili Allah(c.c) adına yaptığının bilincinde olmalıdır.

Bu nedenle de gerek ahiret gerek dünya işleriyle ilgili yapmaya niyetlendiği her işe adeta bir tasarruf yetkisi yani halifelik mühürü olan Besmele ile başlamalıdır. Allah(c.c) rızası için, Allah(c.c) adına yapılmayan hiç birşey meşru değildir. Dalgalara inat kumlara yazmak gibi anlamsız, boş ve batıldır.

En Doğrusunu Allah(c.c) Bilir.


Tubay Fırat

Anlamlarının Çok İyi Bilinmesi Gereken Kavramlar "TAPMAK" ve "İBADET"

Kullarını boşu boşuna eğlence olsun diye yaratmadığını bildiren Yüce Allah(c.c) insanları ve cinleri ancak kendisine ibadet etsinler diye yaratmıştır. Bu yüzden ibadet etmek insanın fıtratında mevcut olduğu için İnsan ruhu yalnız bir tek Allah(c.c)’a ibadet ederek huzur bulabilir.

Geniş ve öz ifadeyle ibadet, kendi acizliğini kabul ederek tam bir sevgi ve saygı ile beraber yalnızca yüce Allah(c.c)’a boyun eğip, O'nun yap dediklerini yaparak ve yasakladıklarından kaçınarak yalnız O'na itaat etmek; Yalnız O'ndan korkup ve yalnız O'na ümit beslemektir.

İbadet sadece namaz, oruç zekat hac gibi temel ve şart olan ibadetlerle sınırlı değildir. Bunlar zaten ibadetin olmazsa olmazı yani en asgari düzeyidir. İbadet yeryüzünü Allah(c.c) adına imar etmek ve orada Allah(c.c)’ın hükümlerini uygulamakla yükümlü birer halife olarak yaratılan insanın hayatının tüm alanlarındaki söz ve fiillerini kapsar.

Allah(c.c)'ın varlığını kabul etmeyenler bizzat kendisine taparak ya da tabiata, herhangi bir düşünce, teori, doktrin, ideoloji, felsefe, prensip veya yönetim sistemine veya ilahlaştırdıkları birtakım insanlara mutlak surette itaat ederek ibadet ihtiyaçlarını gidermeye çalışırlar. Allah(c.c)'ın varlığını kabul etmekle beraber tam anlamıyla yeterince iman etmeyenler ise bu sayılanları kendilerini Allah(c.c)'a yaklaştırır veya şefaatçi olur ümidiyle Allah(c.c)'a ortak koşarlar.

Tevbe Suresinin 31 nci ayeti ve Resulullah’ın(sav) bu ayeti açıklayan hadisine göre Allah(c.c)’ın yasak dediği bir şeyi serbest, serbest dediği bir şeyi de yasak yapan her hangi bir kişiye, yöneticiye, din adamına itaat etmek, onlara ibadet etmek anlamına gelmektedir. Ve bu hadiste Adiyy Bin Hatim’in önderlerini rab edinerek onlara ibadet ettiklerinden haberi olmadığını ortaya koymasına rağmen, cehaleti asla özür kabul edilmemiştir. Bu ayet ve hadisin ışığında günümüze bakacak olursak;

Beşeri kanunlar ile insanlara hükmeden tağuti düzenlere sevgi, istek ve tutkuyla boyun eğerek itaat edip te Allah(c.c)'ın emir ve yasaklarına göre yaşamayan insanların Allah(c.c)’ı anmaları, namaz kılmaları, müslüman gibi gözükmeleri, onları Allah(c.c)’a isyan eden birer kul olmaktan kurtarmaz. İnsanlara hükmetme yetkisi, onları hayatları ile ilgili tüm meselelerde yönlendirme hakkı yalnız Allah(c.c)’a aittir ve bu egemenlik O’nun ilahlık vasıflarındandır.

Sonuç olarak diyebiliriz ki, itaat bir ibadet amelidir. İtaatin ibadet olması hükmetme noktasında olduğu gibi insanların herhangi bir düşünce, teori, doktrin, ideoloji, felsefe, prensip veya yönetim sistemine veya ilahlaştırdıkları birtakım insanlara isteyerek boyun eğip, sevgi ve tutkuyla itaat etmeleriyle de tezahür eder. Bu şekilde ibadet içerikli herhangi bir ameli Allah(c.c)’tan başkasına sunan kişi, Kur’an’ın sarih ifadesi ile müşrik olur. Bu konudaki cehaletine ise, delil olarak Kur’an ve sünnetin mevcudiyetinden sonra itibar edilmez.

Bismillahirrahmanirrahim.

En'am-162 "Ey Muhammed! De ki: “Şüphesiz benim namazım da, diğer ibadetlerim de, yaşamam da, ölümüm de âlemlerin Rabbi Allah içindir."

En'am-165 "Sizi yeryüzünün halifeleri yapan, size verdiği şeylerde, sizi denemek için, kiminizi kiminizden derecelerle üstün kılan O'dur. Şüphesiz Rabbin, cezası çabuk olandır ve O, bağışlayan, esirgeyendir."

Tevbe-31 "Onlar, Allah'dan başka bilginlerini ve rahiplerini de kendilerine Rab edindiler, Meryem oğlu Mesih'i de. Oysa onlar bir olan Allah'a ibadet etmekle emrolunmuşlardı. Allah'dan başka hiçbir ilâh yoktur. O, müşriklerin ortak koştuğu şeylerden de münezzehtir."

Ra'd-28 "İman edenlerin kalpleri Allah’ın zikriyle huzura kavuşmuştur. Dikkat edin, kalpler ancak Allah’ın zikri ile huzura kavuşur."

Furkan-43 "Kendi nefsinin arzusunu kendisine ilâh edineni gördün mü? Ona sen mi vekil olacaksın?"

Rum-30 "O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler."

Zumer-3 "İyi bilin ki, halis din yalnız Allah’ındır. O’nu bırakıp da başka dostlar edinenler, “Biz onlara sadece, bizi Allah’a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz” diyorlar. Şüphesiz Allah, ayrılığa düştükleri şeyler konusunda aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve nankör olanları doğru yola iletmez."

Yasin (60-61) “Ey Âdemoğulları! Ben, size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?”
 
Zariyat-56 "Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım."

Şüphesiz Allah(c.c) Doğruyu Söyledi.

Müslüman olmadan önce hıristiyan olan Hatim-i Tâî'nin oğlu Adiy Tevbe-31 nci ayetle ilgili olarak "ya Resulallah, onlara ibadet etmezlerdi" dediğinde cevap olarak Resulullah(s.a.v.) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir;

"Allah'ın helal kıldığına haram derler, siz de haram tanımaz mıydınız? Allah'ın haram kıldığına helâl derler, sizde helâl saymaz mıydınız?" Ben de "evet" dedim. "İşte bu onlara ibadettir." buyurdu.(Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır)

En doğrusunu Allah (c.c) bilir.

OKU

Özgürlük Yalnız Allah(c.c)'a Kulluk ve Hamd Etmektir

Bismillahirrahmanirrahim...

Nahl-75 "Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile katımızdan kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak harcayan (hür) bir kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olurlar mı? Doğrusu hamd Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler."


Zumer-29 "Allah, çekişip duran birçok ortakların sahip olduğu bir adam (köle) ile yalnız bir kişiye bağlı olan bir adamı misal olarak verir. Bu ikisi eşit midir? Hamd Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu bilmezler."

Şüphesiz Allah(c.c) Doğruyu Söyledi.

Nahl-75 Tefsiri: ...İşte Allah'tan başkasına tapanlar, başkasının malı olan köle gibi hürriyetini verip bir yaratığa kul olmuş köleler gibidirler. Allah'tan başka ilâh tanımayan, Allah'ın birliğine inanan müslümanlar da hürler demektir. "Gerçekten "ancak sana kulluk eder ve ancak senden yardım dileriz" (Fatiha, 1/5) diyebilmekten daha büyük hürriyet düşünülemez. Bundan dolayı Allah'ı inkâr, ortak koşma, batıl dinler hep birer esirlik bağıdır. Hak din ve Allah'ın birliğine inanmak insan için bir hürriyet, bir servettir. Düşünmeli ki, o hürriyet nimeti ne büyük nimettir ve onu veren kimdir? Bütün hamd Allah'a mahsustur. Hürriyet, O'nun nimeti olduğu gibi, her nimet de O'nundur. Hürriyetin değerini bilmeli, din ve imanın kadrini anlamalı da yalnız Allah'a kulluk ederek hamd etmelidir. Fakat onların çoğu bilmezler. Bilmezler ve Allah'ı inkâr ve nankörlükte bulunurlar. Hürriyet davası ile şeytana esir olurlar.(Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır)


En doğrusunu Allah (c.c) bilir.

OKU

EN ÇOK OKUNAN YAYINLARIMIZ: