Mallarımızı Allah(c.c) Yolunda Nasıl Harcamalıyız?

Bismillahirrahmanirrahim.

Bakara-177 " İyilik yüzlerinizi doğuya veya batıya çevirmeniz değildir. Ancak iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitab'a ve peygamberlere iman eden, O'nun sevgisi ile malı yakınlara, yetimlere, düşkünlere, yolda kalmış olana, dilenenlere ve kölelere veren, namazı kılan, zekatı veren, söz verdiklerinde sözlerini yerine getiren, darlıkta, hastalıkta ve savaşın kızıştığı anda sabreden kimselerin yaptıklarıdır. İşte bunlar doğru olanlardır. Takva sahibi olanlar da bunlardır."

Bakara-215 "Sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: Hayır olarak ne harcarsanız o, ana-baba, akraba, yetimler, fakirler ve yolda kalmışlar içindir. Hayır olarak ne yaparsanız, gerçekten Allah onu hakkıyla bilir."

Bakara-219 "Ve sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: "İhtiyaçtan artakalanı." Böylece Allah, size ayetlerini açıklar; umulur ki düşünürsünüz."

Bakara-245 "Kimdir Allah'a güzel bir borç verecek o kimse ki, Allah da o borcu kendisine kat kat ödesin. (Rızkı) Allah daraltır ve genişletir. Ancak ona döndürüleceksiniz"

Bakara (263-264) "Tatlı söz ve hoşgörü, peşinden başa kakma ve onur kırma gelen sadakadan daha iyidir. Allah'ın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, O Halimdir. Ey müminler, tıpkı Allah'a ve Ahiret gününe inanmadıkları halde başkalarına gösteriş olsun diye mallarını harcayanların yaptıkları gibi, sadakalarınızı başa kakarak ve onur kırma aracı haline getirerek boşa çıkarmayın..."

Bakara-271 " Eğer sadakaları açıktan verirseniz bu güzeldir. Şayet onları kimse görmeden fakirlere verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır ve bu, bir kısım günahlarınızın silinmesine vesile olur. Allah yaptıklarınızdan haberdardır."

Bakara-273 " Sadakalarınızı o fakirlere verin ki, onlar, Allah yolunda çalışmaya koyulmuşlardır; öteye beriye koşup kazanamazlar. Dilenmekten çekindikleri için, tanımıyanlar, onları zengin zanneder. Ey Rasûlüm, sen onları sîmalarından tanırsın. Onlar, iffetlerinden ötürü insanları rahatsız edip bir şey istemezler. Siz malınızdan bunlara ne harcarsanız, muhakkak Allah onu hakkıyle bilicidir."


Bakara-276 "Allah faizi mahveder, oysa sadakaları bereketlendirir. Allah günahta ve inkârda direnen hiç kimseyi sevmez."

Bakara-280 "Eğer borçlu darlık içinde bulunuyorsa, eli genişleyinceye kadar ona mühlet verin. Eğer bilirseniz sadaka olarak bağışlamanız sizin için daha hayırlıdır."


Nisa-5 “Hayatınızı sürdürebilmeniz için Allah’ın bir vesile kıldığı ve gerek mülkünüz, gerekse emanet olarak ellerinizde bulunan malları aklı ermez, nereye ve nasıl harcanacağını bilmez ve israfçı kişilere vermeyiniz. Bunun yerine, o mallarla (özellikle o malları işleterek elde edeceğiniz gelirle) böylelerinin yeme içme ihtiyaçlarını sağlayınız, onları giydiriniz ve (kendilerine karşı kaba ve kırıcı olmaktan kaçınıp), onlara güzel ve yerinde söz söyleyiniz, usulünce tavsiyelerde bulununuz.”

Nisa-36 "Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz Allah, kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez."

En'am-141 "Çardaklı ve çardaksız (üzüm) bahçeleri, ürünleri çeşit çeşit hurmaları, ekinleri, birbirine benzer ve benzemez biçimde zeytin ve narları yaratan O'dur. Herbiri meyve verdiği zaman meyvesinden yeyin. Devşirilip toplandığı gün de hakkını (zekât ve sadakasını) verin, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez."

Araf-31 "Ey Âdemoğulları! Her mescide gidişinizde güzel elbiselerinizi giyin. Yiyin için, fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez."

Tevbe-60 "Sadakalar, ancak fakirler, miskinler, zekat toplama görevlileri, kalpleri islamiyete ısındırılmak istenenler, köleler, borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmışlar içindir. Allah tarafından kesin olarak böyle farz edildi. Allah, herşeyi bilendir, hikmet sahibidir. "

İsra (26-29) "Yakınlara hakkını ver. Miskine, yolcuya da. Ama saçıp savurma. Muhakkak ki saçıp savuranlar, şeytanlarla kardeş olmuşlardır. Şeytan ise Rabbına pek nankördür. Rabbından beklediğin bir rahmeti elde etmek için onlardan yüz çevirmek zorunda kalırsan; o zaman onlara tatlı bir söz söyle. Ve elini boynuna bağlı kılma, onu büsbütün de açıp durma. Yoksa kaybedenlerden ve kınananlardan olursun."

Furkan-67 "Ve onlar ki, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik ederler; ikisi arasında orta bir yol tutarlar."

Rum-38 "O halde yakınlığı olana da hakkını ver, miskîne de yolcuya da, Allah yüzünü murad edenler için o daha hayırlıdır, felâh bulanlar da işte onlardır."


Zariyat-19 "Onların mallarında dilenip isteyen (ve iffetinden dolayı istemeyip de) yoksul olan için de bir hak vardı."
 

Munafikun-10 "Herhangi birinize ölüm gelip de: Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam! demesinden önce, size verdiğimiz rızıktan harcayın."

Mearic (24-25) "Onlar (bilirler) ki, gerek dilenen, gerekse (iffetinden dolayı dilenmeyip) yoksun kalan (fakire vermek) için mallarında (onların) belirli bir hakkı vardır."
 

Duha-10 "Ve sakın bir şey isteyeni azarlama;"

Şüphesiz Allah(c.c) Doğruyu Söyledi.


Bakara-215 Tefsiri: ...Sözlükte “malı harcama, tüketme” anlamına gelen infak ahlâkî bir terim olarak genellikle “Allah rızâsı için çeşitli hayır yollarında harcamada bulunma, muhtaçların nafakasını sağlama” anlamını ifade eder ve bu anlamıyla zekât, fıtır sadakası gibi zorunlu malî ibadetler yanında sadaka türünden gönüllü hayırları da içine alır. Âyette infak kelimesi özellikle bu son anlamda kullanılmış; bağlayıcı olmamakla birlikte bu tür gönüllü harcamalar için –ihtiyaç sahibi olmaları şartıyla– en yakın akraba olan ana babadan başlamak üzere bir düzenleme getirilmiştir...Ayette geçen iki hayır kelimesinden ilki “mal varlığı”, ikincisi de mutlak olarak Allah rızâsı için yapılan “iyilik” anlamını taşır. Burada ve diğer ilgili âyetlerde görüldüğü gibi Kur’ân-ı Kerîm maddî ve mânevî ilgide ana babayı en başta göstermiş; insanın görevlerini sıralarken Allah’a kulluk görevinin ardından ana babaya iyiliği zikretmiştir. Bundan anlaşıldığına göre bütün hayırların en faziletlisi ve Allah nezdinde en değerli olanı, ana baba için yapılan harcamalardır.(Diy.İşl.Bşk.Tef.)

Peygamber Efendimiz(s.a.v) Efendimiz Buyuruyorlar ki;

"Fakire verilen sadaka, bir sadakayken, akrabaya verilen sadaka, hem sadaka ve hem de sıla-i rahim olmak üzere, iki sadakadır." (Nesâî, Tirmizî, İbnu Mâce)

"Sadakanın en faziletlisi kindar yakınına verilen sadakadır." (Taberani, İbn-i Huzeyme, Hâkim)

"Bir Müslüman, Allah’ın rızâsını umarak ailesinin geçimini sağlarsa, yaptığı harcamalar onun için birer sadaka olur." (Buhârî, Nafakat 1; Müslim, Zekât 48)

"Kişinin çoluk çocuğuna yaptığı harcamalar da sadakadır." (Buhârî, İman: 53; Müslim, Zekat: 69)

"Bir kimsenin kendisi ve ailesi için yaptığı harcamalar da bir sadakadır ve harcamaya öncelikle kendi ailesinden başlamak, akrabasını ve yakınlarını gözetmek gerekir." (Buhâri, Zekât 18; Müslim, Zekât 38, 95, 97; Ebû Dâvûd, Zekât 46)

"İnfaka önce kendinden, sonra nafakası senin üzerine vacip olan kimselerden başla!" (Buhâr;, Zekât" 18, Nafakât, 3; Müslim, Zekât, 41; Tirmizî, Zekât, 38, Zühd, 32; Nesaî, Zekât, 51, 53, 60)

Peygamber Efendimiz(s.a.v) iyilik yapmaya en lâyık kimin olduğunu soran bir sahabeye şöyle cevap vermiştir:

"Annen, sonra, yine annen, sonra yine annen. Sonra, baban. Sonra en yakınından başlayarak uzağa doğru diğer hısımların" (eş-Şevkânî, Neylü'l Evtâr, VI, 327).

OKU

EN ÇOK OKUNAN YAYINLARIMIZ: